Köşe yazarımız Psikolog İpek Erdem' in bu ay hazırlamış olduğu yazıda Sosyal kaygı, diğer adıyla sosyal fobiden bahsetmektedir.
|
|
|
|
|
|
Sosyal kaygı, diğer adıyla sosyal fobi, kişinin tanımadığı insanlar ile karşılaştığında, gözlerin onun üzerinde olduğunu düşündüğü durumlarda yaşadığı yoğun kaygıdır. Bu durumu yaşayan kişinin yüzü kızarabilir, sesi, elleri titreyebilir, nefes almada güçlük çekebilir. Sosyal kaygı yaşayan kişi diğerlerinin önünde utanç verici bir şekilde davranmaktan, diğerleri tarafından aşağılanmaktan korkmaktadır. Kişi sosyal durumlarda yaşadığı yoğun kaygının arkasından artık utanç verici davranışlarda bulunmanın kaçınılmaz olduğuna inanır ve bir müddet sonra bu çeşit davranışları sergileme ihtimali olan kişilerden, durumlardan kaçınmaya başlar. Topluluk içinde konuşmaktan kaçınan birey hayal ettiği iş konumunu reddeder, grup önünde sunum yapmaktan kaçınan öğrenci derslerden kaçar, okulu bırakmayı dahi düşünebilir. Sosyal ortamlarda sessiz kalarak göz önünde olmaktan kaçınan kişinin arkadaş çevresinde zayıflama görülebilir. Başkalarının önünde yemek yemek, ilgi odağı olmak, sosyal aktiviteye katılmak, flört etmek, bir kişiye soru sormak, telefonda konuşmak sosyal kaygıya sahip kişilerin kaçınabileceği diğer durumlar olabilir. Görüldüğü üzere sosyal kaygı insan hayatının birçok alanında daralmayla sonuçlanabilir. Yani kişi sosyal ilişkilerindeki, iş hayatındaki ve hayatının diğer alanlarındaki beklenti ve arzularını gerçekleştirmekten kaçınarak yaşamını sürdürmeye devam eder.
Hayattaki yıkımı çok büyük olabilmesine rağmen sosyal kaygı tedaviye açık bir alandır. İlaç kullanımını kapsayan psikiyatrik destek ve bilişsel davranış terapisinin kullanıldığı psikolojik destek sosyal kaygının tedavisinde etkili yöntemlerdir. Bilişsel davranış terapisi kişinin kaygılandığı durumları, kaygılanmayı tetikleyen düşünce yapısını ve sonuçta geliştirilen davranışları inceler. Kaçınılan durumlar ile karşı karşıya gelmenin çalışmaları, kaygıyı açığa çıkaran düşüncelerin sorgulanması ve daha işlevsel olanlar ile yer değiştirmesi, kişini sosyal becerilerine yönelik çalışmalar bilişsel davranış terapisinin içeriğini oluşturmaktadır. Eğer sosyal kaygınız olduğunu düşünüyorsanız destek almaktan kaçınmayınız.
10.2.2011 - 5084
|
Psikolog İpek Erdem |