Travmatik bir olay yaşamış olmanın yanı sıra başka bireylerin travmatik durumları deneyimlediğini görme ve bilmenin de psikolojik sorunlara yol açabildiğini belirten Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, "Doğal afetler, bireylerin çaresizlik veyasuçluluk duygusu hissetmelerine neden olabilir. Doğal afet sonucu uyku ve yeme düzenlerinde değişimler, yoğun stres, olayların tekrarlanacağına dair endişe, kafa karışıklığı, doğal afete ilişkin görüntülerin akla kontrol dışı bir şekilde sürekli gelmesi, kolay irkilme ve her an tetikte olma hali, fiziksel bir nedene bağlı olmaksızın bedensel ağrılar, öfke patlamaları görülebilir" dedi.
Pandemi sürecinin mental yorgunluğu tüm toplumu etkilemişken ardı ardına gelen doğal felaketler de yaşanan travmayı artırıyor. Bir yandan tüm Türkiye'yi saran orman yangınları bir yandan kimi bölgelerimizde can ve mal kaybına yol açan sel felaketleriyle üst üste gelen doğal afetler, bireylerin psikolojik direncini düşürerek karamsarlık ve kaygıyı yükseltiyor. Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölümü Üyesi Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, travmatik bir olay yaşamış olmanın yanı sıra başka bireylerin travmatik durumları deneyimlediğini görme ve bilmenin de psikolojik sorunlara yol açabildiğini belirtti.
"AYLAR SONRA BİLE GÖRÜLEBİLİR"
Bireylerin ruh sağlığı üzerinde doğrudan etkileri olabilen doğal felaketler sonrasında travma sonrası stres bozukluğu belirtilerinin görülebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Koçkar, "Doğal afetler, bireylerin çaresizlik veyasuçluluk duygusu hissetmelerine neden olabilir. Doğal afet sonucu uyku ve yeme düzenlerinde değişimler, yoğun stres, olayların tekrarlanacağına dair endişe, kafa karışıklığı, doğal afete ilişkin görüntülerin akla kontrol dışı bir şekilde sürekli gelmesi, kolay irkilme ve her an tetikte olma hali, fiziksel bir nedene bağlı olmaksızın bedensel ağrılar, öfke patlamaları görülebilir. Bireyde bu etkiler travmatik olayın hemen ardından ortaya çıkabileceği gibi aradan zaman geçtikten sonra, günler hatta aylar sonra da görülebilir" ifadelerini kullandı.
Doğal afetler sonrasında kaygı düzeyi aşırı yükseldiğinde günlük hayat üzerinde olumsuz etkileri gözlemlenebilen kaygı bozukluğu vakalarının yaşanabileceğini söyleyen Prof. Dr. Koçkar, "Travma deneyimine bağlı olarak bireyin yoğun korkular ve endişeler içerisinde olmasıyla çaresizlik hissini tetikleyen kaygı
bozukluklarına sık rastlanabilir. Bu gibi durumlarda, bireyin baş etmekte zorlandığı yoğun kaygı düzeyine yönelik bir uzmandan destek alması gerekir" dedi.
KALICI RUHSAL PROBLEMLERE YOL AÇABİLİR Mİ?
Prof. Dr. Koçkar, "Bireyin içerisinde bulunduğu sosyal çevreden, aile ve arkadaşlarından aldığı destek, duygusal dayanıklılığı, hayatında devam eden stresli ve duygusal olarak zorlayıcı başka bir sürecin olup olmaması gibi birçok faktör, bireyin doğal afet sürecinden etkilenme düzeyini ve bu süreçte kalıcı bir psikolojik zorlanma yaşayıp yaşamamasına dair belirleyici olacaktır. Psikolojik sağlamlığı daha düşmüş olan bireylerin travmatik bir deneyim eklenmesi ile daha fazla zorlanmaları söz konusu olabilir" açıklamasını yaptı.
Yaşanan felaketler karşısında psikolojik direnci yüksek tutmak için uyarı ve önerilerini paylaşan Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, şunları söyledi:
"Ruh sağlığını güçlü tutmak için birçok farklı yöntem vardır. Bunlardan bazıları; duygu-düşünce-davranışlar arasındaki ilişkiye dikkat ederek 'olumsuza odaklanmaktan', 'ya hep ya hiç' şeklinde düşünmekten kaçınmaktır. Ayrıca, farkındalık temelli stresle başa çıkma çalışmaları uygulamak, sosyal çevreden destek almak, keyif alınan aktivitelere zaman ayırmak da bu süreçte ruh sağlığını güçlü tutmak adına yardımcı olacaktır.
12.8.2021 - 55435
|