ORUÇ TUTMANIN RUHSAL FAYDALARI
Oruç tutmanın vücuda olan faydalarını sıkça duymuşuzdur. İç organların dinlendirilmesinden tutun da kansere dahi iyi geldiğini bildiren uzmanlar vardır.
Oruç, sadece aç kalmakla ilgili yapılan bir ibadet değildir. Oruç tutan bir insanın dilinin, gözlerinin, ellerinin kısacası bütün heva ve heveslerinin de oruç tutması gerekir.
Açlık, susuzluk, cinsellik gibi ihtiyaçlar bütün canlılarda ortak bir ihtiyaçtır. Oruç tutan bir kişi, bu ihtiyaçlarını erteleyerek, kontrol altına alarak, hayvani yönünü terbiye etmektedir. Oruç tutmak, sadece kişinin hayvani yönünü terbiye etmekle kalmıyor, birçok ruhsal faydaları da beraberinde getiriyor. Bu faydaları başlıklar halinde ele alabiliriz.
1.SABIR: Oruç tutmak, SABIRLI OLMAYI öğretir. Sabrı öğrenen insan, ruhsal sıkıntılarını zaman ilacıyla gidermeyi bilir. Ayrıca kişi sabretmeyi 30 gün boyunca gerçekleştirmektedir. Bu süre alışkanlık kazanmada çok önemlidir. Bir davranışı sürekli uyguladığınızda ve bu uygulama sonunda ödüllendirildiğinizde (Ramazan Bayramı) o davranış sizin alışkanlığınıza dönüşecektir. Sabrı alışkanlık haline getirmiş bir kişide, ani harekete geçme, düşünmeden davranma, pişmanlıklar, en aza inecektir.
2.EMPATİ: Oruç tutmak EMPATİ YETENEĞİNİ geliştirir. Açlıkla mücadele eden insanların neler hissettiklerini hissetmeyi öğretir. Bunu öğrenen insan, farklı insanları ve farklılıkları kabullenmeyi öğrenir. Farklılıkları kabullenen bir kişinin çevresiyle ve en önemlisi eşiyle daha iyi anlaşacağı da unutulmamalıdır. Özellikle aile huzuru için empati çok önemlidir. Çünkü her ne kadar aile olsanız da her aile üyesinin farklı hisleri, farklı düşünceleri vardır. Bunları anlamaya çalışmak, aile içinde huzurun inşa edilmesine yol açacaktır.
3.ŞÜKÜR: Oruç tutan bir kişide MEMNUNİYET (Şükür) duygusu gelişir. Var olan ve önemsenmeyen nimetlerin fark edilmesi, bu nimetlere şükredilmesi, kişiyi özellikle de depresyondan koruyan önemli bir duygudur.
4. UMUT: Oruç tutmak, UMUT ETMEYİ öğretir. Umut da tıpkı Şükür duygusu gibi kişiyi Depresyondan korur. Ezanın okunacağını ve iftar edileceğini bilen kişide, umut duygusu gelişebilir.
5.DAVRANIŞ İNHİBİSYONU: Oruç tutarken, orucu bozmamak için gösterilen gayretler, kişide davranış kontrolünü sağlar. Orucu bozmamaya özen göstermek: Uygun davranışı sergileme, yanlış davranışı engelleme gibi işlevleri yerine getiren beynin ön kısmının (Prefrontal Lob) gelişimini de destekler… Davranış kontrolünü elde eden birinin cinnet geçirmesi, katil olması, şiddet uygulaması, istismara yeltenmesi, mümkün değildir...
6.ÖFKE KONTROLÜ: “Oruç oruç adamı günaha sokma” ifadesinin temelinde bir öfke duygusu vardır. Bunu çoğumuz yaşamışızdır. Oruç tutmanın öfke kontrolüne de iyi geldiği rahatlıkla anlaşılabilir.
7.SİNERJİ: Bir işi yapmak ve sonuçlandırmak için varılan ortak istek ve güce SİNERJİ denir. Oruç, yemek saatlerinde bir araya gelemeyen ailelerin, iftar ve sahur vakitlerinde bir araya gelmesini sağlayan, bir aile sinerjisinin oluşmasına zemin hazırlayan önemli bir ibadettir. Oruç, aile birlikteliği hatta iftar davetlerinin oluşmasıyla akraba ve komşu birliktelikleri için de önemli bir araçtır. Bu birliktelik ekip ruhunu da oluşturmaktadır. Özellikle bir ailenin bir ay boyunca iftar ve sahuru bir arada geçirmesi, ileri ki aylarda da bu “birlikte hareket etme duygusunun” devamına yol açacaktır.
Oruç tutan kişilerde ruhsal rahatsızlıkların (anksiyete, depresyon, yeme bozuklukları, takıntılar, antisosyal davranışlar, dürtü kontrol bozuklukları, alkol ve madde bağımlılığı vb.) azaldığını bildiren bilimsel çalışmaların olduğu da unutulmamalıdır.
Son olarak, Oruç Tut, Sıhhat Bul! Cümlesinin bilimsel bir cümle olduğu unutulmamalı ve bu mübarek Ramazan ayının tüm Müslümanların sıhhatine vesile olması dualarımla…
Uzman Klinik Psikolog Mehmet KURTOĞLU 17.06.2015
17.6.2015 - 17723
|