Çocuk istismarı derken, çocuğun amacı dışında kullanıldığını kastediyoruz. Amacı dışında kullanma acaba kaç farklı şekilde olmaktadır. Bu makalede istismar türleri hakkında bilgi verilecektir.
1-Fiziksel İstismar
Fiziksel istismar, belirlenmesi en kolay olan istismar çeşididir. Çocuğun kaza dışı hasar görmesi ya da fiziksel olarak cezalandırılması, tokatlanması hırpalanması, ısırılması, çimdiklenmesi, darp edilmesi, üzerinde sigara söndürülmesi gibi çocuğa yönelik her türlü fiziksel şiddet davranışları fiziksel istismar çeşitlerindendir. Hafif, ağır ya da öldürücü her türlü fiziksel davranış olarak da tanımlanabilir.
Bir diğer ifadeyle fiziksel istismar, bir yetişkin bireyin, otoriteyi sağlama, cezalandırma ve öfkeyi boşaltma amacıyla elle veya herhangi bir aletle (dişleriyle ısırma, sopa, sigara, bıçak, silah vb.) çocuğun vücudunun herhangi bir yerine iz bırakacak şekilde uygulayarak çocuğa ceza vermesidir (Güner vd., 2010).
2-Duygusal İstismar
Duygusal istismar, çocuğun duygusal, sosyal ve kişilik gelişimini engelleyici tüm davranışları içeren geniş bir kavramdır (Ünal, 2008).
Duygusal istismar çok karmaşık, zor tespit edilebilen fakat sonuçları çok ağır olarak gözlenebilen bir istismar çeşididir. Duygusal ihmalle aynı anlamda kullanılsa da, iki kavramı birbirinden ayırmak gerektiği düşüncesindeyim.
Duygusal ihmal, göz ardı etmek önemsememek olarak değerlendirilirken duygusal istismar, çocuğun duygusal anlamda sömürülmesi, kullanılması olarak da değerlendirilebilir. Fiziksel, cinsel ve ekonomik açıdan istismara uğramış çocuk duygusal istismar izlerini de taşımaktadır. Çocuğa nefretle bakmak, çocuğu korkutmak ve reddetmek, çocuğun istenilmediğini, sevilmediğini vurgulamak (sen benim çocuğum değilsin), çocuğa küfürlü sözler, aşağılayıcı ifadeler sarf etmek, çocukla alay etmek, çocuğu diğer eşe karşı kullanmak, gibi davranışlar ve ifadeler çocuğun duygusal açıdan istismarına neden olmaktadır.
Sınıfta öğretmen, eğer bir çocuğu her defasında azarlıyorsa çocuğu istismar ediyor demektir. Sınıfta gürültü oluyor diye çocukları susturmaya çalışmak, sessiz bir ortam oluşturma gayretiyle çocukları kırmak, aşağılamak, duygusal açıdan istismar etmek demektir.
Finlandiya eğitim sisteminde sınıflarda sessizlik olmasının, soruşturma açma nedeni olduğunu öğrendiğimde, ülkemizde eğitim sistemimizin ise “sessiz sınıf üstün sınıftır”, “sessizliği sağlayan öğretmen en iyi öğretmendir”, anlayışıyla kıyasladığımda, Türk eğitim sistemimizin ne durumda olduğunu ve ilerlemesi için daha ne kadar badireler atlatması gerektiğini düşünmeden edemiyorum.
Sınıflarda sessizliği sağlarken acaba kaç öğrenciyi duygusal anlamda istismar ediyoruz? Kim bilir?
Ayrıca anne ve babanın disiplin yöntemlerindeki zıtlıklar da çocukların duygusal anlamda istismarına yol açmaktadır. Çocuğun sergilemiş olduğu bir davranışı anne ve babadan biri onaylıyor bir diğeri onaylamıyor ve cezalandırıyorsa, çocuğu acımasızca bilmeyerek de olsa istismar ediyorsunuz demektir.
Çoğu ruhsal hastalığın temelinde anne baba tutumlarının farklılıklarının etkili olduğunu biliyor muydunuz?
3-Ekonomik İstismar
Çocuğun gelişimini engelleyen, duraklatan, haklarını ihlal eden işlerde veya düşük ücretli bir işte iş gücü olarak çalışması veya bir başkası tarafından çalıştırılmasıdır (Güner vd. 2010).
Çocukları maddi gelir elde etme amaçlı zorla çalıştırmak, onları ekonomik gelir sağlayan bireyler olarak görmek, çocuğu istismar etmek demektir. Bu istismar çeşidi, mevsimlik işçilerin ailelerinde sık sık gözlenmektedir. Ülkemizde maddi sıkıntılardan dolayı Doğu ve Güney Doğu bölgelerinden fındık, tütün, pamuk vb. işler için göç eden aileler çocuklarını eğitimden ve arkadaş ortamından kopararak hem duygusal hem de ekonomik açıdan istismar etmektedirler. Bu istismarın nedeni geçim sıkıntılarıdır. Bu konuda en önemli görev devletimize düşmektedir. Bir diğer ekonomik istismar şekli, çocukların dilendirilmesi durumudur. Ayrıca sokağa para getirmesi için salıverilen çocukların, hırsızlık, gasp, kap-kaç gibi olaylara bulaştırılması hem ekonomik hem de duygusal istismar oluşturmaktadır.
4-Cinsel İstismar
Yetişkinlerin cinsel çıkarları doğrultusunda çocuğu kullanmak, çocuktan cinsel anlamda faydalanmak olarak tanımlanabilir. Çocuğa yönelik cinsel istismar, aile içinde ve aile dışında olmak üzere iki şekilde ele alınabilir. Cinsel istismar çocuklarda aşağıdaki 4 etkiyi de aynı anda oluşturmaktadır.
a)-Zedelenmiş Cinsellik: Cinsel tutum ve duygular normalden sapmaktadır.
b)-İhanet: Sevilen ve tanıdık biri tarafından istismar edilenlerde ihanete uğramışlık duygusu yaşanmaktadır. Çocuk korku, üzüntü, güven kaybı ve depresyon yaşamaktadır.
c)-Acizlik: İstek ve irade dışında maruz kalınan istismar vakalarında çocuk kendini aciz, çaresiz hissederek; öfkeye, endişeye, korkulu rüyalara, bedensel şikâyetlere, suça yönelmeye, öğrenme güçlüğüne ve en sonunda intikam duygularına yol açmaktadır.
d)-Damgalanmak: Utanç ve suçluluk duyguları zamanla çocuğun benliğine işlemekte ve çocuğun kendisini böyle algılamasına yol açmaktadır. İstismara uğramış çocuk, damgalanma duygularını yaşayarak, hayattan soyutlanmaktadır.
Aile içi cinsel istismar, yapısı gereği aile içinde saklanmakta, toplumsal olarak kabul edilmemekte ve duygusal olarak da en yoğun etkiyi oluşturmaktadır (Ünal, 2008).
Aile dışı cinsel istismarın çoğunu çocuğun tanıdığı bildiği kişiler uygulamaktadır. Bu konuda anne-baba dikkatli olmalı, istismar edilmeden çocuk için gerekli eğitimi vermelidir.
Çocuk istismarı derken sadece tek çeşit istismardan bahsedemeyiz.
Fiziksel olarak istismar edilen duygusal olarak da istismar edilmiştir.
Cinsel olarak istismar edilen, hem fiziksel hem de duygusal açıdan istismar edilmiştir.
İstismar edilen her çocuk, gelişim görevleri açısından bakıldığında her açıdan ihmal edilmiş çocuktur.
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG MEHMET KURTOĞLU
27.3.2015 - 17082
|