Biz kadına yönelik şiddete hayır diyoruz ama bakalım kadınlar hayır diyor mu ? Yoksa onlar şiddetimi seçiyorlar. Aslında bağımlı kişilik tipi kadınlara baktığımız zaman hükmedici, otoriter, şiddete yatkın kişileri bilerek eş olarak seçtiklerini, eşinden şiddet gören kadınların bağımlılık özellikleri gösterdiğini görüyoruz.
Peki kimdir bu bağımlı kişilikler ? Ve ilişkilerinde nasıl davranırlar ?
Kişilik tiplerine baktığımızda bizim toplumda en çok görülen tiplerden biri " Bağımlı kişilik tipidir ". Özellikle kadınlarda çok görülmekle birlikte erkeklerde de görülen tipleri vardır. Örneğin alkol kullanan erkeklerde bağımlı kişilik tipi en çok rastlanan tipidir. Ayrıca gözlemlerimize göre son yıllarda anne bağımlısı erkeklere rastlanmaktadır. Ama unutmamak gerekir ki, bu erkekleri de bağımlı kadınlar yetiştirmiştir.
Bağımlı kişiler bağımlı oldukları kişiler olmadan yaşayamacakları gibi temel bir inanca sahiptirler.Bu inançları yüzünden bağımlı oldukları kişiden az da olsa uzaklaşmalarından büyük endişe duyarlar. Bu temel inancın yansımalarını şu şekilde görmek mümkündür :
" Sen olmadan yapamam "
" Ben sensiz yaşayamam "
" Senden vazgeçmem "
Bağımlı kişiler bağımlı olduğu kişiden gizliden gizliye o kişinin kendisini korumasını gözetmesini, her zaman ve her yerde desteklemesini ister. Bu ilgiyi ve desteği elde etmek için çok çeşitli yöntemler uygular. Örneğin, bağımlı oldukları kişilere birtakım iyilikler yaparlar. Uzaktan bakıldığında çok insani hoş gibi görünen bu iyilikler aslında ince bir hesabın ve planın gereğidir. Bağımlı olduğu kişinin gölgesinde yaşamaya adeta onun sadık bir kölesi gibi davranmaya bile katlanabilir. Zevk almasa bile o kişinin istediği işleri yerine getirmeye gayret edebilir. Bu kişiler sürekli iyilikler yaparak hayatında onların sürekli kalmalarını garanti altına almaya çalışırlar.Bunu şu şekilde dile getirirler:
"Bunu kimseye yapmazdım, ama senin için yaparım "
"Senin için herşeyi yaptım yine yaparım "
Eşinden şiddet ve kötü muamele ve hakaret gördüğü halde hiç birşey bağımlı olduğu kişinın yokluğundan daha kötü değildir. Bu nedenle ayrılmak dava açmak, kadın sığınma evlerine gitmek onlar için çok zordur. Uzun süre şiddete maruz kaldıktan sonra bazen de malesef cinayetler işlenir hale gelmektedir.
Bağımlıların bağlandıkları kişiler genellikle otorite sahibi, güçlü, kendine güvenen kişilerdir. Bağımlılar bu kişilerin yanında kendilerini güvende hissederler ve o kişiden uzaklaştıklarında tedirginlik duyarlar. Bu durumu örtük bir biçimde şöyle dile getirirler :
"Ne de olsa kocam, başımda bir gölge, başımda bir erkek "
Bu tip otoriter kişiler için bağımlılar eşi bulunmaz yaverlerdir. Bunun karşılığında ise yapması gereken onun yanında olmak, biraz sevgi biraz ilgi...Ama işler her zaman böyle gitmez. Zaman içinde bağımlı kişinin bu himaye talepleri kendi hayatı ile ilgili kararlar konusunda beklediği desteğin miktarı artar. Böyle olunca da bu otoriter kişi uzaklaşmaya bağımlıdan kurtulmaya çalışır sonuç :
"Önce şiddet sonra aldatma ya da terk etme "
Neyse ki, bağımlıların davranışlarında değişikler yapabilmek diğer kişilik tiplerine oranla biraz daha kolaydır. Çünkü bağımlıların önemli bir kısmı bu zaaflarının farkındadır ve hatta bundan rahatsızlık duyarlar. Özellikle bağlandıkları kişinin hayatlarından çıkıp gitmesi bağımlılar için bir taravmadır ve onlar bu travmayı bir daha yaşamamanın yollarını arayabilirler. Bu nedenle ilişki evlilik ve bireysel terapilerde sık sık bu vakalarla karşılaşmaktayız.
Psk. Uğur DEMİRBAŞ
29.6.2012 - 11024
|