Bir kaplan gibi atıldığımda çocuğumun üzerine onun o temiz yüzü korkudan iki büklüm hali gözlerindeki dehşeti görünce duraksadım ve kendime sordum bu masum minicik elli temiz kötülük bilmez çocuğumun suçu ne?
Hayattan bazen çok küçük anlar hayatımızın akışını çok fazla değiştirirler. Bu bazen küçük bir kazık bazen bir öfke anı bazen bir ayrılıktır. En fazla da binbir özenle büyüttüğümüz gözbebeğimiz gibi baktığımız yavrularımız.
Eğer baştan beri çocuğunla aynı derecede ilgi, sevgi ve tahammül üzerine dialoğun varsa ciddi bir problem yoktur. Eğer çocuğuna dayanamıyor, tahammül edemiyor, azarlamayı alışkanlık haline getirdiysen ciddi bir problemin var demektir. Hele ki çocuğuna el kaldırmaya başladıysan problem o zaman çok ciddi demektir.
Nedense hep sevdiklerimize hor davranırız. Ya eşimize ya anne babamıza veya çocuklarımıza nazımız onlara geçer fark etmeden yansıtırız öfkemizi el üstünde tutmamız gereken hayat arkadaşlarımıza.
Evet sordum çocuğumun suçu ne? Düşündüm günlerce suçu yok çocuğumun galiba biraz sorun bende önceden oynar, paylaşır, konuşurdum onu görünce gözümün içi gülerdi oysa şimdi onun sesine dayanamıyorum, hareketlerini kaldıramıyorum. Onda bir şey değişmedi demek değişen benim.
Hep kaygılıyım. Aslında hayattan da eskisi kadar zevk almıyorum. Çabuk duygusallaşıp ağlamaklı oluyorum. Arkadaşlarımla görüşmeyi de istemiyorum. Yalnız kalmak kimseye bir şey anlatmamak, mümkünse işe gitmemek de istiyorum. Gören arkadaşlarım sana ne oldu bir derdin mi var diye soru soruyor buna cevap vermek de beni çok öfkelendiriyor. Kimse beni anlamıyor. Uyumak istiyorum uyuyorum ama çok daha kötü kalkıyorum. Gece uykuları dinlendirmiyor o kadar halsizim ki bir o kadar da isteksiz. Cinsel hayat mı ha onu da aklıma getirmeyeli çok oldu eşim yaklaşırsa bana dokunmasın istiyorum.
Bu duygularla psikiyatristime müracaat ettim. Şunu öğrendim suç çocuğumda değilmiş. Benim kendimi suçlayacağımı düşünüyorsanız suç bende de değil bunu öğrendim. Bu depresyonmuş ve ben bunun çok sık görülen bir rahatsızlık olduğunu biliyorum ve depresyonun tedavisinin mümkün olduğunu da çok kısa zamanda öğrendim...
9.11.2010 - 2949
|