“Ben bu çocuğu anlamadım gitti, her şeye nasıl cevap veriyor ?”
“Hiçbir şeye uyum göstermiyor “
“Sürekli benimle tartışacak bir şey buluyor”
“Hiçbir kurala uymuyor”
Yukardaki cümleler her şeye karşı gelen ve uyum sağlamada sorunlar yaşayan çocukların anne ve babalarından sıklıkla duyabileceğimiz sözler. Bu davranışları gösteren çocukların daha uyumlu davranışlar geliştirebilmeleri için davranışın özelliklerinin iyi bilinmesi, bir tanısının olup olmadığının ortaya çıkarılması oldukça önemlidir.
Çocuklar gelişim dönemlerine göre çeşitli davranışlar geliştirirler. Bu davranışlar bazen uyumlu bazen uyumsuz olabilmektedir. Bu uyumsuz davranışlar arasında her şeye karşı gelme, anne baba ile inatlaşma, sürekli tartışma hali gibi tablolar da bulunmaktadır. Bu tarz davranışlar, etkili ebeveynlik yöntemleri ile uyumlu davranışlara çevrilebilir iken bazıları devam edebilir ; hatta ergenlik ve yetişkinliğe kadar sürebilir. Dönemlere göre bu davranışların özelliklerine bakacak olursak:
0-6 Yaş Grubu Çocukları;
Her şeye meydan okur
Kendisinden istenilen şeyi yapmayı reddeder
Ağzına geleni söyler
Aksilik, huysuzluk yapar
Okul Dönemi Çocukları ;
Aşırı isyankardır
Mantıklı isteklere uymayı reddeder
Otorite ile sık sık tartışır
Ergenlik Döneminde;
Baş kaldırır
Daha sert ve şiddetli tartışmalar yapar
Etrafındaki kişilere meydan okur
Sıklıkla olumsuz tutumda bulunur
Hiçbir şeye uyum göstermez
Erken yaşta alkol, sigara veya madde kullanabilir
Bu tarz davranışlar geliştiren çocukların karşıt olma ( karşıt gelme) bozukluğu olma riski vardır. Bu bozukluk ; tekrar eden negativist, karşı gelen, başkaldıran davranışlar şeklindedir. Bu çocuklar sıklıkla öfke nöbeti yaşarlar. Yetişkinlerle en mantıksız konularda bile olsa sürekli tartışırlar ve onların kurallarına uymayı reddederler. Bir konuda kendileri hata yapsalar bile başkalarını bu yüzden suçlarlar. Bu bozukluğun kesin tanısı için DSM – IV- R kriterleri aşağıdaki gibidir :
—Sık sık hiddetlenme (huysuzlaşma);
—Sık sık büyükleriyle tartışmaya girme;
—Büyüklerin isteklerine veya kurallarına uymaya çoğu zaman karşı gelme veya bunları reddetme;
—Çoğu zaman başkalarını kızdıracak şeyleri isteyerek yapma;
—Kendi yaramazlıkları için çoğu zaman başkalarını suçlama;
—Çoğu zaman alıngan olma, çabuk darılma veya başkaları tarafından kolay kızdırılma;
—Çoğu zaman içerlemiş, kızgın ve gücenik olma, çoğu zaman kinci olma ve intikam isteme.
En az 6 ay süreyle, bu olumsuzca ve düşmanca karşı gelme davranışlarından en dördünün veya daha fazlasının bulunması gereklidir.
Bu davranış sorunları toplumsal, akademik veya meslekî işlevsellikte klinik açıdan önemli derecede bozulmaya yol açmaktadır.
Peki Benim Çocuğum Neden Böyle ?
Bu bozukluğun belirgin bir tane değil , birbiriyle ilişkili pek çok nedeni vardır. Biyolojik bakış açısıyla çocuk bu davranışları anne ve babasından genetik olarak almış olabilir veya bazı bilişsel işlevlerin yetersizliği nedeniyle gerçekleştiriyor olabilir. Bir takım ailesel etmenler bununla ilgili risk faktörü oluşturabilmektedir. Örneğin tutarsız disiplin yöntemleri, aşırı katı cezalar, eleştiricilik, ihmalkarlık, aile içi iletişimin yeterince destekleyici ve paylaşımcı olmaması, ebeveyne karşı güvensiz bağlanma olması oldukça etkilidir. Bunun yanında düşük sosyoekonomik düzey, okul problemleri, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu da risk etmenleri arasındadır.
Ne Yapmalıyım? Nasıl Yaklaşmalıyım ?
İlk aşamada onun ilgi alanları ile ilgili sohbet etmeye çalışın. Böylece onun dünyasına duyduğunuz ilgiyi ifade etmiş olursunuz; yalnız sohbet sırasında eleştiri ve yargılayıcı davranışlardan uzak durun.
Sinirlerinize hakim olup, baş belası, uyumsuz, sorunlu , inatçı gibi etiketleyici ifadelerden kaçının.
Onunla savaşmaktan çok duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışın.
Çok öfkelendiğinde o sırada konuşmamaya çalışın, sakinleşmesini bekleyin ve bunu ona da belirtin.
Fiziksel olarak saldırganlıkta bulunuyor ise kendisine zarar vermemesini sağlayın, sert bir şekilde olmadan onu engelleyin.
Bir takım kurallar belirleyin ve bu kurallara uyduğunda bazı ayrıcalıklar elde edeceğini ve uymadığında bu ayrıcalıklardan mahrum kalacağını bilmesini sağlayın. Bu konuda tutarlı olun.
En çok tartıştığınız konuların listesini çıkarın ve bu sorunun nasıl çözüleceği konusunda karşılıklı isteklerinizi belirterek konuşun.
Siz de inatlaşmayın ve olumlu davranışlar konusunda model olun.
Eğer bu durumla başa çıkmada çok zorlanıyorsanız bir çocuk psikoloğundan destek alın.
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG BÜŞRA GÜNEŞ
Yukardaki cümleler her şeye karşı gelen ve uyum sağlamada sorunlar yaşayan çocukların anne ve babalarından sıklıkla duyabileceğimiz sözler. Bu davranışları gösteren çocukların daha uyumlu davranışlar geliştirebilmeleri için davranışın özelliklerinin iyi bilinmesi, bir tanısının olup olmadığının ortaya çıkarılması oldukça önemlidir.
Çocuklar gelişim dönemlerine göre çeşitli davranışlar geliştirirler. Bu davranışlar bazen uyumlu bazen uyumsuz olabilmektedir. Bu uyumsuz davranışlar arasında her şeye karşı gelme, anne baba ile inatlaşma, sürekli tartışma hali gibi tablolar da bulunmaktadır. Bu tarz davranışlar, etkili ebeveynlik yöntemleri ile uyumlu davranışlara çevrilebilir iken bazıları devam edebilir ; hatta ergenlik ve yetişkinliğe kadar sürebilir. Dönemlere göre bu davranışların özelliklerine bakacak olursak:
0-6 Yaş Grubu Çocukları;
Her şeye meydan okur
Kendisinden istenilen şeyi yapmayı reddeder
Ağzına geleni söyler
Aksilik, huysuzluk yapar
Okul Dönemi Çocukları ;
Aşırı isyankardır
Mantıklı isteklere uymayı reddeder
Otorite ile sık sık tartışır
Ergenlik Döneminde;
Baş kaldırır
Daha sert ve şiddetli tartışmalar yapar
Etrafındaki kişilere meydan okur
Sıklıkla olumsuz tutumda bulunur
Hiçbir şeye uyum göstermez
Erken yaşta alkol, sigara veya madde kullanabilir
Bu tarz davranışlar geliştiren çocukların karşıt olma ( karşıt gelme) bozukluğu olma riski vardır. Bu bozukluk ; tekrar eden negativist, karşı gelen, başkaldıran davranışlar şeklindedir. Bu çocuklar sıklıkla öfke nöbeti yaşarlar. Yetişkinlerle en mantıksız konularda bile olsa sürekli tartışırlar ve onların kurallarına uymayı reddederler. Bir konuda kendileri hata yapsalar bile başkalarını bu yüzden suçlarlar. Bu bozukluğun kesin tanısı için DSM – IV- R kriterleri aşağıdaki gibidir :
—Sık sık hiddetlenme (huysuzlaşma);
—Sık sık büyükleriyle tartışmaya girme;
—Büyüklerin isteklerine veya kurallarına uymaya çoğu zaman karşı gelme veya bunları reddetme;
—Çoğu zaman başkalarını kızdıracak şeyleri isteyerek yapma;
—Kendi yaramazlıkları için çoğu zaman başkalarını suçlama;
—Çoğu zaman alıngan olma, çabuk darılma veya başkaları tarafından kolay kızdırılma;
—Çoğu zaman içerlemiş, kızgın ve gücenik olma, çoğu zaman kinci olma ve intikam isteme.
En az 6 ay süreyle, bu olumsuzca ve düşmanca karşı gelme davranışlarından en dördünün veya daha fazlasının bulunması gereklidir.
Bu davranış sorunları toplumsal, akademik veya meslekî işlevsellikte klinik açıdan önemli derecede bozulmaya yol açmaktadır.
Peki Benim Çocuğum Neden Böyle ?
Bu bozukluğun belirgin bir tane değil , birbiriyle ilişkili pek çok nedeni vardır. Biyolojik bakış açısıyla çocuk bu davranışları anne ve babasından genetik olarak almış olabilir veya bazı bilişsel işlevlerin yetersizliği nedeniyle gerçekleştiriyor olabilir. Bir takım ailesel etmenler bununla ilgili risk faktörü oluşturabilmektedir. Örneğin tutarsız disiplin yöntemleri, aşırı katı cezalar, eleştiricilik, ihmalkarlık, aile içi iletişimin yeterince destekleyici ve paylaşımcı olmaması, ebeveyne karşı güvensiz bağlanma olması oldukça etkilidir. Bunun yanında düşük sosyoekonomik düzey, okul problemleri, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu da risk etmenleri arasındadır.
Ne Yapmalıyım? Nasıl Yaklaşmalıyım ?
İlk aşamada onun ilgi alanları ile ilgili sohbet etmeye çalışın. Böylece onun dünyasına duyduğunuz ilgiyi ifade etmiş olursunuz; yalnız sohbet sırasında eleştiri ve yargılayıcı davranışlardan uzak durun.
Sinirlerinize hakim olup, baş belası, uyumsuz, sorunlu , inatçı gibi etiketleyici ifadelerden kaçının.
Onunla savaşmaktan çok duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışın.
Çok öfkelendiğinde o sırada konuşmamaya çalışın, sakinleşmesini bekleyin ve bunu ona da belirtin.
Fiziksel olarak saldırganlıkta bulunuyor ise kendisine zarar vermemesini sağlayın, sert bir şekilde olmadan onu engelleyin.
Bir takım kurallar belirleyin ve bu kurallara uyduğunda bazı ayrıcalıklar elde edeceğini ve uymadığında bu ayrıcalıklardan mahrum kalacağını bilmesini sağlayın. Bu konuda tutarlı olun.
En çok tartıştığınız konuların listesini çıkarın ve bu sorunun nasıl çözüleceği konusunda karşılıklı isteklerinizi belirterek konuşun.
Siz de inatlaşmayın ve olumlu davranışlar konusunda model olun.
Eğer bu durumla başa çıkmada çok zorlanıyorsanız bir çocuk psikoloğundan destek alın.
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG BÜŞRA GÜNEŞ
6.12.2013 - 13516
|