Ancak bu uygulamaların mutlaka konunun uzmanı tarafından yapılması gerektiğini vurgulayan Medical Park Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan uyarıyor: Kulaktan dolma bilgiler ve yanlış ürün kullanımı bırakın lekeleri yok etmeyi, ciltte çok daha ciddi sorunların doğmasına bile neden olabilir!
Medical Park Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Okan; özellikle yaz aylarında tatil dönüşünde ortaya çıkan cilt ve güneş lekeleriyle ilgili şu bilgileri verdi:
Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte cilt hastalıkları hekimlerine leke nedeniyle başvuran hasta sayısında belirgin bir artış olur. Kızgın güneş, mevcut lekeleri koyulaştırmanın yanında yeni leke oluşmasına sebebiyet verir.
Leke, cildimize renk kazandıran melanin hücrelerinin fazla çalışmasından kaynaklanan bir sorundur. Kadın hastalarda daha sık görülür ve rahatsız edicidir. Melanin hücrelerinin fazla çalışması çok sayıda sebepten dolayı olur. Kullanılan ilaçlar, sistemik hastalıklar (böbrek üstü bezi, tiroit bezi ve bazı bağırsak hastalıkları, demir metabolizması bozuklukları) yanlış kozmetikler, genetik nedenler, uzun süreli ve yoğun güneşe maruz kalınması, bazı enfeksiyon hastalıkları ve dermatolojik hastalıklar lekeye neden olabilecek başlıca sebeplerdir.
Yaz Aylarında Kozmetiği Azaltın!
Doğum kontrol hapları, tansiyon düşürücü ilaçlar, antibiyotikler, psikiyatrik ilaçlar, ağır metaller ve kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar leke artışına neden olabilecek ilaç gruplarıdır. Bunların içinde en önemlisi doğum kontrol haplarıdır. Bu sebepten doğum kontrol hapı kullanan kişilerin yaz döneminde lekelenme riskinden dolayı güneş koruyucu kullanmaları gerekir.
Kozmetik ürünlerin içinde bulunan bazı maddeler güneşe karşı hassasiyet yaratarak leke artışına neden olabilir. Özellikle esans içeren kozmetik ürünlerin güneşe karşı hassasiyet yaratma riskleri bulunmaktadır. Bu sebepten kişilerin yaz aylarında kış mevsimine göre daha az kozmetik kullanmaları ve kullanacakları kozmetiklerin güneş koruyucu içermesine dikkat etmeleri önerilir.
Esmerler Lekeye Daha Yatkın
Cilt rengi koyu olan kişilerde, aktif melanosit sayısı açık renkli olan kişilere göre daha fazladır. Bu sebepten sorun esmerlerde daha belirgindir. Cilt yaraları ve dermatolojik hastalıklar esmer kişilerde lekeyle iyileşir. Sivilce, egzama ve liken gibi dermatolojik hastalıkların iyileşmesi leke şeklinde olacağı gibi; ağda, düşme, sürtünme, yanık ve çizilme gibi nedenlerle tahriş olan deri bölgeleri de renk koyulaşması şeklinde iyileşir. Bu sebeple esmerler, derilerinin fazla zarar görmemesi konusunda dikkatli olmalıdır. Sivilcelerini sıkmamaları, egzamalarını kaşımamaları, yara kabuklarını koparmamaları ve mevcut dermatolojik rahatsızlıklarını hemen tedavi ettirmeleri gerekir.
Renk Açma Zamanı Geldi!
Yaşlılık lekeleri ya da karaciğer lekeleri dediğimiz lekeler; açık tenli kişilerde, güneş gören alanlarda görülen düz açık kahverengi ile koyu kahverengi tonları arasında oval lekelerdir. El sırtı, göğüs, sırt, omuz ve yüzde görülürler. Orta yaşlarda görülmeye başlarlar ve yıllar içinde sayıları artar. Güneş koruyucu kullanımı ve güneşten kaçınarak yeni leke oluşumu engellenir.
Leke tedavisi disiplin gerektiren bir tedavidir. Güneş koruyucular tedavinin en önemli basamağıdır. Güneş koruyucuların hem ultraviole A hem de ultraviole B ışınlarından korumasına, uzun süreli etki göstermesine, hipoalerjenik olmasına, suya ve tere dayanıklı olmasına dikkat edilmelidir. Kapalı ortamlarda bile kullanılmalıdırlar. Kişiler ciltlerini tahriş edici ürün kullanımından kaçınmalıdırlar. Lekeye neden olabilecek dahili hastalıktan şüpheleniliyorsa onun araştırması yapılmalıdır. İlaç kökenli leke artışı olasılığında riskli olan ilaç kesilmelidir.
Derin Lekelere Peeling Gerek
Leke tedavisinde renk açıcı kremler ve peeling yöntemlerine başvurulur. Renk açıcı kremler; hidrokinon, retinoik asit, azeleik asit, kojik asit, arbutin ve glikolik asit gibi maddeler içermektedir. Bu maddeleri içeren ürünler tek başına kullanılabileceği gibi birbirleriyle kombine bir şekilde de kullanılabilir. Tedavinin mutlaka dermatolog kontrolünde olunması gerekir. Tedavide alınacak cevap iki ay sonra kendini belli etmeye başlar. Mutlaka güneş koruyucuyla birlikte kullanılmaları gerekir.
Leke tedavisinde başvurulan bir diğer yöntemdir. Özellikle derin yerleşimli olduğu düşünülen lekelerde peeling yöntemi, evdekullanılacak krem tedavisiyle birlikte daha iyi cevap verir. Peeling, meyve asitli ya da TCA peeling şeklinde olabilir. Amaç hem deride lekeli olan hücrelerin soyularak atılmasını sağlamak, hem de ciltteki renk hücrelerinde renk üretimini baskılamaktır.
Lekelerle Birlikte Çizgilere de Veda!
Peeling tedavisi, iki ya da üçer hafta arayla dört ila altı seans arasında yapılır. Peeling işlemi için kullanılacak asidin konsantrasyonun güçlü olmamasına dikkat edilmelidir. Güneş koruyucu kullanımı tedavi sonrası devam ettirilmelidir. Peeling sonrası ciltte kızarıklık, hafif kabuklanma ve kepeklenme gibi bulgular gözlenebilir. Bu bulgular birkaç günde nemlendiricilerle hafifler.
Leke tedavisi bir sistemik protokol şeklinde de gerçekleştirilebilir. Kişide leke sorununun yanında güneş hasarı, kırışıklık ve mat görüntü gibi yakınmalar varsa; hem kişinin kullanacağı ürün tedavisi, hem de yapılan peeling uygulamasıyla lekeler açılır.
Bu uygulama sayesinde aynı zamanda cilde parlak, sağlıklı ve canlı bir görünüm kazandırılır. Özellikle leke sorunun yanında amaç cildin görünümünün değişmesi, sağlıklı bir görünüm kazandırmaksa bu sistem bu hedefe yöneliktir. Renk artışında azalmanın yanında ince kırışıklıklarda, ciltteki sarkmada ve solgun görünümde azalma gibi yaşlanmadan kaynaklanan sorunlar da hafifletilmiş olur.
28.9.2010 - 2362
|