Özellikle şeker hastalarının kış aylarında beslenme düzeni, spor aktivitesi, vücut bakımı gibi pek çok konuda dikkatli olması gerekiyor. Memorial Etiler Tıp Merkezi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. Murat Görgülü,“Şeker hastalarının kış mevsiminde dikkat etmesi gereken noktalar” hakkında bilgi verdi.
Hastalar uzun süre aç kalmamalı, bir kerede çok fazla yemek yememelidir. Gerek insülin, gerekse oral olarak şeker düşürücü ilaç kullanan hastaların bu ilaçların etkilerinin maksimum olduğu dönemlerdeki ara öğünlerini atlamamaları çok önemlidir.
Azalmış aktivite ve buna bağlı olarak öğün saatlerinin aksatılması, hastalarda “hipoglisemi” denilen şeker düşüklüğüne neden olabilir. Bu durum, diyabet hastaları için çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceğinden; uzun yürüyüş, yolculuk gibi durumlarda ara öğünlerin aksatılmaması için yanlarında yiyecek taşımalıdırlar. Uyku saatine ve süresine dikkat edilmeli, alkol alımı da kan şekeri ayarını bozacağından alkolsüz ve şekersiz sıvı gıdaların tüketimine önem verilmelidir.
Kış mevsiminde hastalarımız için sıkça karşılaşılan bir durum da, evde kalma süresinin artması ile birlikte özellikle karbonhidrat ağırlıklı beslenme ve özellikle portakal, mandalina gibi turunçgillerin fazlaca tüketilmesidir.
Ölçülü yenildiklerinde vitamin ve enerji deposu olan bu meyveler fazla tüketildiğinde kan şekerinin ayarını bozabilir. Kış meyvelerini yerken öğünlerde ve ara öğünlerde kalori değerleri göz önüne alınarak doktor tavsiyesine göre tüketilmesine özen gösterilmelidir.
Uygun miktarda yenildiğinde büyük yarar sağlayan diğer meyveleri de çok miktarda tüketmek kan şekerinde yüksekliğe ve buna bağlı rahatsızlıklara yol açabilir. Kışın lezzetli yiyeceği tatlılar da maalesef kan şekeri ayarını bozan yiyecek gruplarından biridir; ancak şekersiz üretilmiş, diyet, yağsız sütten yapılmış tatlılar doktor kontrolünde yenebilir. Bunda da aşırıya kaçmamak gereklidir, çünkü bu ürünlerde bildiğimiz normal şeker olmasa da (meyve şekeri) fruktoz, gibi daha düşük kalorili şekerler ve tatlıların yapıldığı besinlerin kalorileri vardır. En iyisi bu ürünleri hiç tüketmemektir.
Hava sıcaklığının düşmesi, günlerin kısalması ve aktivite azalması sonrasında vücudun kalori harcaması ve buna bağlı olarak da metabolizma hızında azalma oluşur. Daha aktif olduğumuz yaz aylarında kan şekerinin normal olmasını sağlayan diyet ve ilaçlar, kış mevsiminde daha az etkili olabilir. İnsan vücudu kış aylarında vücut ısısını koruyabilmek için metabolizmasını yavaşlatır, bu da kan şekeri ayarının bozulmasında bir etkendir.
Bu dönemde hastalar kan şekerini bir dönem için sık kontrol etmeli, diyet ve tedavide oluşabilecek değişiklikleri hekimine danışmalıdır.
Kış aylarında ayak bakımı da çok önemli bir konudur. Kışın; rahat kesimli, ortopedik tabanlı, iç astarlı ayakkabı ve yumuşak, sıkmayan çorap giyilmelidir. Ayaklar her gün yıkanıp, herhangi bir yara ya da renk değişikliği var mı diye kontrol edilmelidir.
Özellikle diyabetik nöropati gelişmiş hastalar ayaklarında sürekli üşüme hissi olacağından soba ve diğer ısıtıcılara ayaklarını yakın ve uzun süre tutmakta bu da ayak yanıklarının kışın fazlaca görülmesine yol açmaktadır. Bu konuya özellikle dikkat edilmelidir.
Kış aylarında aşırı soğuklardan korunmak önemli bir konudur. Şeker hastalığına bağlı olarak duyu kusuru oluşmuş hastalarda dış ortamda ya da çalışırken uzun süre soğuğa maruz kalma nedeniyle özellikle; el, burun gibi uç organlarda soğuğa bağlı ülserler gelişebilir.
Soğuğa bağlı olarak metabolizma hızında değişikliler oluşabilir; hastaların iç ve dış ortama uygun, yünlü ya da pamuklu giysileri tercih etmesi önerilir.
Diyabetik hastalar kış tatilleri için çok fazla soğuk ve yağışlı olmayan, ulaşımın rahat olduğu, sağlık merkezlerinin yakın olduğu bölgeleri tercih etmelidir. Özellikle kayak yapmak isteyen diyabetik hastalar, ayaklarını travma ve soğuğa karşı çok iyi korumalı ve her gün kontrol etmelidir. Tatil süresince diyete de çok dikkat edip, gerekirse durumlarına uygun menü hazırlatmaları gerekmektedir.
20.12.2010 - 3829
|