Alkoloid yapıda olan kafein, tein veya matein olarak da bilinir. Çay ve kahvede doğal olarak bulunan kafein kolalı içeceklere de tat vermesi amacı ile eklenir. Ayrıca birçok besin desteğinde ve ilaçta da kafein maddesi yer alır. Acı tada ve vücudumuzda birden fazla etkiye sahip kafein kilo vermede destek olabilmektedir.
Kafeinin en iyi bilinen özelliklerinden biri uyarıcı etkisidir. Gün içinde yoğun iş temposunda performansımızı yükselttiği için kilo verimini kolaylaştırıyor. Ayrıca işimize daha konsantre olmamızı sağlayabilmektedir. Tabi miktar olarak abartmamak şartıyla.
Kafeinli bir içecek aldıktan30 ila 60 dakika sonra kana karışır ve 4 – 6 saatte temizlenir. Tüketilen kafein miktarı ve tüketen kişinin kafein toleransına bağlı olarak vücutta solunum ve kalp atım sayısında artış, fiziksel performansta artış ve kan basıncında yükselme olmaktadır. Böylece performans ve uyanıklık artmış olur.
Kafein idrar miktarında artış sağlayarak vücuttan su kaybını arttırır. Bu durum da dehidrasyona sebep olarak metabolizmamızı yavaşlatır. Buna meydan vermek için en az içtiğimiz kafeinli içecek miktarı kadar ilave su içmeliyiz.
Kafeinin uyanıklığı ve performansı arttırıcı etkisi olumlu olarak kabul edilebilir. Yapılan birçok araştırma kafein içeren içeceklerin dikkati ve konsantrasyonu arttırdığını göstermektedir.
Etkileri kana ilk karıştığı anda daha fazlayken, kandaki miktarı azaldıkça etkiler de ortadan kalkar. Bunu göze alarak uykusuzluk çekmemek adına tüketim saatlerinde dikkatli olmalıyız.
Kafein in günlük hayatımızda bir çok artısı varken fazla ve kontrolsüz kullanımı da bir çok yan etki gösterebilmektedir.
Kalp ve solunum sayısında Kalp atım hızını arttırdığından kalp hastalarının,
Tansiyonda Tansiyonu yükselttiğinden yüksek tansiyon hastalarının
Mide asidinde sağladığı artış ise olumsuz etkilerindendir.ve mide asit salgısını arttırdığından dolayı gastrit, ülser ve reflü hastalarının kafeini sınırlı tüketmeleri gerekir.
Kafeinin bir olumsuz etkisi de diüretik yani idrar miktarını arttırıcı olmasıdır. Vücuttan su atımını arttığı için dehidratasyon riskini arttırabilir. Aşırı miktarda kafein tüketiminden sakınmanın bir gereği de budur.
Kafein fazla miktarda tüketildiğinde vücuttan kalsiyum gibi bazı minerallerin atımını arttırır. Bu nedenle uzun zaman fazla miktarda kafein tüketen bireylerde osteoporoz riski artabilir.
Sürekli kafein alan kişilerde zamanla uykuya dalma ile ilişkin sorunlar gözlenebilir. Uykuyla ilgili sorunların devamı uykusuzluk hastalığını ortaya çıkarabilir. Fakat kafein kullanımı bu durumu maskeler. Gün boyunca uykusuzluk yüzünden kendini halsiz hisseden kişi, kafeinli içeceklere yönelir. Tüketilen fazla kafein gece uykunun gelmesine engel olduğu gibi aynı zamanda uyku süresini de kısaltır. Kısa bir zaman sonra bu bir kısır döngü halini alır ve sürekli tekrarlar. Bu döngüyü kırabilmenin tek yolu kafein alımını azaltmaktır. Uykusuzluk problemi olan kişilerin uyku vaktinden 8 saat önce kafeinli içecek tüketimini sonlandırması gerekir.
11.5.2012 - 10834
|