Memorial Etiler Tıp Merkezi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Zerrin Baysal, kar yanığı hakkında bilgi verdi ve karlı havada cilt sağlığının korunması için dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi.
Kar yanığından söz edebilmek için öncelikle kar yanığın ne olduğunu bildirmek gerekir. Yanık, sıcak, soğuk, ısı, güneş, kimyasallar ya da tahriş edici herhangi bir madde ile temas sonucu deride meydana gelen değişikliklerdir. Şiddeti maruz kalınan etkene ve süresine göre değişir. İstenilmeyen sakatlıklara ya da görüntüsel sorunlara yol açabilir.
Kar yanığını anlayabilmek için güneş yanığını bilmekte yarar vardır, çünkü kar yanığı da bir tür güneş yanığıdır.
Güneş ışınlarının deriye teması deride biyokimyasal değişikliklere yol açar. Bunlara neden olan ultraviyole spektrumundaki ışık demetleridir. UV ile temas eden deride kalınlaşma, yani deri tabakasında artma yanıtı gelişir. Bunun nedeni UV’ nin deri ve deri altı dokusuna daha fazla zarar vermemesi için geliştirdiği savunma mekanizmasıdır. Tek savunma mekanizması bu değildir aynı zamanda “melanosit” adı verilen renk hücrelerinin fazla çalışmasına neden olur, bu da renk koyulaşması ile kendini gösterir.
Tüm bu biyokimyasal mekanizmaların gelişmesi maruz kalınan UV ışığının ne kadar dik açıyla geldiğine, derinin ne kadar süre buna maruz kaldığıyla, maruz kalan derinin renk tipiyle alakalı olarak faklı şiddetlerde kendini gösterir.
Karlı ortamda UV yansır. Yani kara çarpan güneş ışığının etkisi güçlenir. Normal ortamda gösterdiği etkinin 4 - 5 kat daha fazla etki gösterir. Özellikle deniz seviyesinden yüksek mekanlarda daha fazla yansıma yapar. Her 300 metrelik yükseklik artışında ışınların yanık oluşturma etkisi 4 kat artar. Tüm bu nedenlerden dolayı kar yanığı yazın görülen güneş yanıkları kadar şiddetli olur.
Soğuk havada cildin kuruması da yanığın şiddetli görülmesine ekstra katkıda bulunur. Peki görüntüsel olarak neler görülür? Ciltte başlangıçta kızarıklık, yanma, kaşıntı, gerginlik, ateş basması, pullanma, daha sonrada bazen gerileyen, bazen gerilemeyen lekeler gelişir.
Tüm bu bulgular vücudun açıkta kalan alanlarında gelişir. Bu da genelde yüz bölgesidir. Yanıkların oluşmasını engellemek için güneş koruyucuları kullanmak ilk yapılması gereken önlemdir. Bu ürünlerin kullanılması hem güneş ışığının yansıyan demetlerini engelleyip deri tarafından emilmesini önleyecektir, hem de deriyi nemlendirdiği için kuruma ve kızarıklığı azaltacaktır. Kullanılacak güneş koruyucusu yazın kullanılanlar gibi en az 30 SPF ve üzeri olan bir ürün olmalıdır. Dışarı çıkmadan 20 dakika önce sürülüp, dört saatte bir de tekrarlanmalıdır.
Yine yansıyan ışıklar gözler için zararlı olabilir. Bunu engellemek için kar gözlüğü mutlaka kullanılmalıdır. Zira güneş koruyucuların gözleri koruması mümkün değildir. Eller eldivenle korunup, mümkünse yüz için bereli şapkalar tercih edilmelidir. Yani açıkta bırakılan deri oranı mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır.
Kar yanığına maruz kalan kişiler öncelikle yanıklarını önemsemelilerdir. Çünkü, kar yanığı, yüzde açık yaralara varabilecek kadar vahim sonuçlar doğurabilir. Bir hekime ulaşana kadar yüzlerine uygun nemlendirici kullanıp en kısa zamanda da dermatologa başvurmaları gerekir. Akut yanık belirtilerini gidermek olanaklı iken, özellikle renk değişiklikleri gelişmiş derilerin tedavisi gerçekten çok zordur. Yıllarca mücadele edilmesi gereken bir problem halini alabilir.
Tüm bu nedenlerden dolayı kayma sporu yaparken ya da coğrafik olarak karlı ortamlarda yaşayan kişilerin kar yanığını engellemek için derilerini korumaları gerekir.
30.1.2011 - 4745
|