Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ergun Demirsoy, kalp ritmindeki düzensizliklerin önemsenmesi gerektiğini belirterek, “Diğer kalp hastalıkları gibi kalpteki ritm bozukluğu da önemsenmeli ve tedavi edilmelidir” diyor.
7-9 Aralık tarihlerinde Şangay’da düzenlenen Uluslararası Kardiyoloji Kongresi’nde kalpte ritm bozuklukları üzerine bir konuşma yapan Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ergun Demirsoy, ritim bozukluğu konusunda aydınlatıcı bilgiler verdi.
Kalpte ritm bozukluğunun toplumun genelinde yüzde 0.4 ile 2 arasında görüldüğünü ve bu oranın 60 yaşın üzerindeki kişilerde yüze 10’a çıktığını ifade eden Prof. Dr. Demirsoy, “Diğer kalp rahatsızlıkları sebebiyle ameliyat olan hastaların bir kısmında aynı zamanda ritm bozukluğu da vardır.
Dolayısıyla söz konusu kalp hastalığına nasıl müdahele ediliyorsa ritm bozukluğu da aynı şekilde önemsenmeli ve tedavi edilmelidir.
Çünkü kalp rahatsızlığını düzeltseniz bile ritm bozukluğu maalesef büyük oranda devam ediyor.” diyor.
“Ritim bozukluğunun en önemli sonuçlarından biri çarpıntı hissi ve nabzın düzensiz atmasıdır. Hem çarpıntı hissi, hem de kalp ritminin düzensiz atması kişinin konforunu ciddi anlamda bozar. Öte yandan kalbin senkron kasılması bozulduğu için kalbin performansı azalır ve kalp yetmezliğine neden olabilir. Ritim bozukluğunda ayrıca kalbin kulaçıkları tam kasılmadığı için kan akışı yavaşlar. Bu da pıhtılaşmaya neden olabilir ve bu pıhtı beyne giderek bazen felç durumlarına dahi sebep olabilir.”
Ritm bozukluğunun tedavisinde bugüne kadar ilaç, eletro-şok, kalp pili gibi tedaviler uygulandığını hatırlatan Prof. Dr. Demirsoy, bu yöntemlerin fayda sağlasa da tam bir çözüm yaratmadığını ifade ediyor. Prof Dr. Demirsoy son yıllarda uygulanan ve ritm bozukluğunun tedavisinde çok daha başarılı olan yöntemleri ise şöyle aktarıyor:
“Son yıllarda radyofrekans, kriyo, lazer ve mikrodalga gibi birtakım enerji kaynaklarının kullanıldığı tedavi yöntemleri uygulanıyor.
Biz de Yeditepe Üniversitesi Hastanesi olarak bu girişimlerden bir kısmını benimseyerek kendi hastalarımıza uyguluyoruz. Son 10 yıldır 170 hastada işlem yaptık ve oldukça başarılı sonuçlar aldık. Kullandığımız radyofrekans ablasyon yöntemiyle hastalarımızın yüzde 85’e varan büyük bir kısmının normal ritme ulaşmasını sağladık.”
18.1.2011 - 4295
|