Uzm.Dr. Faruk Akçay Cevabı:
Sizin durumunuz vazovagal senkop dediğimiz duruma uyuyor. Olay genellikle ayağa kalkmak, soğuk havada zorlayıcı egzersiz, korku gibi çevresel etmenlere bağlı olarak oluştuğundan, vazovagal senkoplu hastaların eğitimi tedavinin temelini oluşturur.
Vazovagal senkop", hem nöro-kardiyojenik senkopların en sık karşılaşılan formudur, hem de en sık görülen bayılma nedenidir. Birçok klinik durum vazovagal senkopa zemin oluşturabilir. "Tetikleyici" olarak tanımlanabilecek durumların belirlenmesi, hem tanı, hem de tedavi ve yeni atakların önlenmesi yönünden önemlidir. Birçok olguda bayılmanın birkaç saniye öncesinde hissedilen ya da gözlenen öncül belirtiler dikkati çeker ki, bunlar bir anlamda tehlikeyi haber veren uyarıcıdırlar. Vazovagal senkop çoğu kez iyi seyirlidir, ancak özellikle öncül belirtilerin bulunmadığı durumlarda ya da olgu riskli bir işle meşgulken gelişen bayılmalarda fiziksel hasar gelişebilir. Vazovagal senkopun tekrarlama sıklığı oldukça değişkendir. Genel olarak, tekrarlama riskinin o ana kadar tarif edilen senkop atağı sayısı ile doğru orantılı olduğu düşünülmektedir. Vazovagal senkopun fizyopatolojik temeli henüz tam olarak anlaşılmış değildir. Kısaca, vazovagal senkopa yatkın bireylerde normal sistemik basıncın ve beyin kanlanmasının sağlanmasına yarayan adaptif mekanizmaların sürekliliklerinin bozulduğu ve bu bozulmanın sonuçta beklenmeyen bir vazodilatasyon ve/veya bradikardi ile beyin kanlanmasının azalmasına ve senkopa yol açtığı söylenebilir. Son on yılda "head up" tilt masası (HUT) testi vazovagal senkopu ayırt etmede tercih edilen tanı yöntemi olmuştur. Vazovagal senkopun tedavisi; senkop anındaki girişimler, tekrarlayan senkop durumunda tedavi seçenekleri ve koruyucu tedavi seçenekleri olarak incelenebilir.
Bugün için tedavide ilk basamakta sıvı ve tuz alımının artırılmasını, prodromal semptomların mevcut olduğu durumlarda fiziksel manevraların uygulanmasını, prodromu olmadan gelişen ve hastanın fiziksel travmaya uğradığı durumlarda proflaktik ilaç kullanımına başlanmasını önerebiliriz. İlaç tedavisinde ilk aşamada midodrin, yetersiz kalması durumunda ilaveten fludrokortizon ya da serotonin geri alım inhibitörlerinin kullanılması uygun olacaktır. İlaç tedavisinin süresi tartışmalı olmakla beraber hasta en az bir yıl asemptomatik yaşayana kadar tedaviyi sürdürmek mantıklı görünmektedir. Pacemaker tedavisi ise “Rate Histeresis” ve “Rate Drop” algoritmalarına sahip iki boşluklu pacemakerler kullanılarak tüm tedavilere dirençli, senkop esnasında ciddi bradikardi ya da asistolisi olan, nispeten yaşlı hastalar için düşünülmelidir.
Kardiyoloji Bölümüne başvurabilirsiniz.
Geçmiş olsun.