Birçok kadın inkontinansın çocuk sahibi olmanın kaçınılmaz bir sonucu ya da yaşlanmanın doğal bir parçası olduğunu düşünür ve bu yanılgılar neticesinde inkontinans çok da fazla dile getirilmez. Bu yüzden de inkontinansın aslında ne kadar yaygın ve tedavi edİlebİlİr bir tıbbi durum olduğunu çoğu hanım öğrenememektedir.
Amerika’da yapılan bir çalışmaya göre;
-3 kadından birinde herhangi bir seviyede inkontinans vardır.
-İnkontinansı bulunan kadınların %50'si bunu doktorlarıyla paylaşmamıştır.
Türkiye’deki paylaşım rakamları ile ilgili bir verimiz yok ama rakamların çok daha yüksek olduğunu tahmin etmek zor değil. Bütün bunları göz önüne alındığında çıkan sonuç şunu gösteriyor; YALNIZ DEĞİLSİNİZ.
İnkontinansı olan kadınların çoğu, bu sorunla başa çıkmak için yanında petler bulundurmak, koyu renk giyinmek, gidilen her yerde tuvalete yakın oturmak ya da sadece eve yakın yerlere gitmek gibi tedbirler almaya çalışır. Bunlar hep utanılacak bir durumla karşılaşmamak için alınan tedbirlerdir. Peki bu sorunun bir çözümü varken, günlük yaşamınızı etkilemesine neden izin veresiniz?
İncontinans kader değildir; çözüm üretilebilecek ve korunulabilecek bir durumdur.
Stress üriner inkontinans (SUI)en sık karşımıza çıkan inkontinans tipidir. Genital dokuların esnemesi veya sarkması ile birlikteliği sıktır, bu nedenle cinsel sorunlarla da ilişkili olabilmektedir. Bu da dile getirilmesini güçleştirdiği için durumun ciddiyetine rağmen az konuşulan bir konudur. Eğer gülerken, öksürürken ya da hapşırırken ,zıplarken, ayağa kalkarken ya da uzanırken,ağır bir şeyler kaldırırken,egzersiz yaparken idrarınız kaçıyorsa sizde de SUI var demektir.
SUI her yaşta tedavi edilebilir bir durumdur. Tedavi seçenekleri her hasta için farklı olabilir, ayrıca inkontinansın tipi ve derecesine göre de değişiklik gösterir.
Cerrahi Olmayan Tedaviler:
-İlaç tedavisi: İnkontinansın bazı tipleri ilaç tedavilerine iyi cevap verebilmektedir. Doktorunuz sizi bu konuda yönlendirecektir.
- Biofeedback ve elektrik stimulasyonu, magnetic inervasyon gibi alternatif tekniklerle mesane kaslarınız güçlendirilmeye çalışılır.
-Davranış terapisi ve kasların güçlendirilmesi: Tuvalete gidişleriniz düzenlenir, pelvik taban kaslarını kuvvetlendirmek için egzersiz yapılır. Pelvik taban kaslarının güçlendirilmesi için yapılacak egzersizler, çok uzun yıllardır bilinmekle birlikte, aslında hak ettiği değere ulaşamamıştır. İnkontinans konusunda bu egzersizlerin yeri çok büyüktür. Doktorunuzdan bu egzersizleri öğrendikten sonra bu egzersizleri günlük hayatınızın içine yerleştirebilirsiniz. Birkaç hafta içinde fayda görmeye başlayacağınız bu egzersizleri hayatınız boyunca günde 5-10 dakika ayırıp devam ettirebilirseniz ömür boyu koruyucunuz olacaktır.
Pelvik taban egzersizleri ile ilgili bilmeniz gerekenler:
- Stres incontinansta pelvik taban egzersizlerinin tedavi edici rolü vardır.
- Pelvik kasların güçlendirilmesi cinsel yaşam memnuniyetini artırabilmektedir.
- Pelvik kasları en çok zayıflatan şey doğumun kendisidir. Doğum sonrasında pelvik taban egzersizleri, bizi ileri yaşlardaki inkontinansa ve cinsel sorunlara karşı koruyabilmektedir.
Cerrahi Tedavi
İdrar kaçırma ya da sarkma ile ilgili operasyonlardan hem hastalar hem de operatörler yıllarca kaçınmışlardır. Uzun süren ameliyatlar, ameliyat sonrası iyileşme süresinin uzun olması, tekrarlama ihtimalinin yüksek olması gibi sebeplerle her zaman son çare olarak düşünülmüştür. Oysa son yıllarda cerrahi müdahale alanında hızlı gelişmeler kaydedilmiş, minimal invazif işlemlere geçiş yapılmıştır ve klasik operasyonları geride bıraktıracak denli etkili sonuçlar vermektedir.
Yıllar boyu günlük yaşam kalitemizi bozan bir problemden, bir günde basit bir işlemle kurtulabiliyor olmak; hastalarımız için çok büyük bir konfor, hekimler içinse mutluluk kaynağı olmuştur.
¨Minimal invazif yöntemler’’ bize inkontinansı bir günde basit bir cerrahi müdahale ile düzeltme imkanı vermektedir. Vagenden yapılan 1,5-2 cm'lik bir kesi ile gerçekleştirilen prosedürde uretrayı askıya alacak küçük “polipropilen mesh” adı verilen bantlar yerleştirilmekte, işlem yaklaşık 10 dk sürmekte, hasta aynı gün ya da bir gecelik kontrol sonrası evine gidebilmektedir. Her yaş grubuna uygulanabilen bu basit müdahalelerin başarısı oldukça yüksek, nüks oranları klasik cerrahi işlemlere göre çok düşük, iyileşme süresi kısadır.
Günümüzde idrar kaçırma konusunda “gold standart” kabul edilmekte olan bu operasyonlar kliniğimizde de yapılmakta ve çok yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır.
www.sakuraklinik.com
9.4.2013 1 - 12405
|