Özellikle iş hayatındaki bayanlar hamile kalacakları dönemi planlamak durumundadırlar. İş ve sosyal yaşamın tüm dengesini değiştirecek olan bir çocuğa sahip olmak için herkes en doğru dönemi belirlemeye çalışır.
|
|
|
|
|
|
Özellikle iş hayatındaki bayanlar hamile kalacakları dönemi planlamak durumundadırlar. İş ve sosyal yaşamın tüm dengesini değiştirecek olan bir çocuğa sahip olmak için herkes en doğru dönemi belirlemeye çalışır. Hiçbir doğurganlık rahatsızlığı olmayan bir bayanın korunmasız düzenli ilişki ile bir adet döneminde hamile kalma olanağı % 25 civarıdır. Yani bebek istiyorum diyen çiftlerin istedikleri dönemde bebek sahibi olma ihtimalleri aslında çok da yüksek değildir. Bu sebeple planlanan süreçte hamile kalınabilmesi için ekstra bir özen gösterilir, gebelik olanağını artıran önlemler alınır. Böylece istenen zaman diliminde bir bebek sahibi olmak mümkün olabilir.
Yumurtlama dönemini takip etmek hamileliği hızlandırmaktadır
Gebelik oluşabilmesi için yumurtlama döneminde korunmasız cinsel ilişkiye girmek gerekmektedir. Yumurtlama dönemi; bir sonraki adet döneminden 17 gün öncesinde başlayan bir haftalık süreçtir. Bu dönemde bir hafta boyunca iki günde bir korumasız olarak ilişkiye girmek gebe kalma ihtimalini artıracaktır. Ancak adet dönemi çok düzenli olmayan bayanların bu hesaplamalardan çok doktorun önereceği dönemleri tercih etmeleri gerekir. Kadın doğum uzmanları yaptıkları testle kadındaki LH düzeyini tespit etmekteler. LH düzeyinde görülen ani yükselişler yumurtlama evresinin yaklaştığını gösterdiğinden bu dönemi takip eden günlerde korumasız ilişkiye girenlerin gebe kalma ihtimalleri daha yüksek olacaktır.
Gebe kalma süreci açısından yaş çok büyük önem arz etmektedir
Hamilelik düşünen bayanların bulundukları yaş, gebelik için bekleyecekleri süreci de belirleyebilmektedir. 35 yaşın altındaki bayanlar düzenli aralıklarla korumasız ilişkiye girdiklerinde genel olarak bir yıl içinde hamile kalabilmektedirler. Bir yıl geçtiği halde gebelik meydana gelmemişse, bir kadın doğum uzmanından yardım alınmalıdır. Ancak 35 yaş üzerindeki bayanlar için bu süre 6 ay olarak düşünülmektedir. Zira ilerleyen yaşla beraber bayanın üretkenliği azalmakta ve yumurtaların kalitesi düşmektedir.
Düzenli ilişkiye giren çiftler daha kolay bebek sahibi olabilirler
İlişki sıklığı hamilelik şansını arttırmaktadır. Ancak her gün ilişkiye girmek birikmiş sperm sayısını ve hareketli sperm üretimini azaltacağından gebelik şansını düşürür. Bu sebeple haftada 2-3 kez ilişkiye girildiğinde çok sayıda ve hareketli sperm ile döllenme olabilecektir.
Hamilelik öncesinde ruhsal ve fiziksel hazırlık yapmak gebe kalma şansını arttırır
Gebeliğin planlandığı dönemin 3-6 ay öncesinden başlanarak sağlıklı beslenme, spor, düzenli hayat konularına ekstra özen gösterilmesi gerekmektedir. Örneğin sigara ve alkol kullanımını sonlandırmak, kalsiyum, vitamin, mineral dengesini koruyacak ürünlerle beslenmek, günlük yarım saat yürüyüş yapmayı alışkanlık haline getirmek hamile kalma olasılığını artırdığı gibi, sağlıklı bir hamilelik geçirmeye de yardımcı olacaktır. Bebek sahibi olmak büyük sorumluluklar gerektirdiğinden öncelikle psikolojik olarak buna hazırlanmak, doğduktan sonra bebeğe yetebilmek adına önemlidir. Bu sebeple gebe kalmak için ruhsal açıdan doğru zamanı beklemek daha mantıklı bir seçenektir. Ayrıca hamilelik öncesinde doktor kontrolüne gidip alınması gereken bir ilaç ya da vitamin varsa bunları kullandıktan sonra gebe kalmak daha iyi olacaktır.
Hamilelik olasılığını artıran küçük ama etkili yöntemler
Boy ve kilo oranına dikkat etmek sağlıklı bir hamilelik için önemlidir. Varsa fazla kilolardan kurtulup ardından gebe kalmak gerekir.
İlişki sonrasında erkeğin bir süre vajina içinde kalması ve tüm spermlerin kadının vajinası içine boşalmasını beklemesi gebelik ihtimalini artırır.
İlişki sonrasında kadının 10-15 dakika sırt üstü yatması spermlerin dışa çıkmasını engelleyeceğinden döllenme olasılığını yükseltir.
Farklı hastalıklar için ilaç kullanılması gerekiyorsa bu ilaçlar bırakıldıktan sonra gebelik çalışmaları yapılmalıdır. Zira ilaçlar hamile kalabilme ihtimalini düşürür.
8.1.2016 1 - 19579
|
Prof.Dr. Bülent Tıraş |