TMS trankraniyel manyetik uyarım kelimelerinin İngilizce karşılıklarının kısaltmasıdır. Basitçe saçlı deri üzerinden beynin bir bölgesi üzerine tekrarlayan manyetik dalgalar gönderme işlemidir. Bu yöntem başlangıçta beyin araştırmalarında ve teşhiste kullanılırken 1990 yılların ortalarından itibaren nörolojik ve psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan bir yöntem olmuştur. Stroke (felç veya inme), Parkinson hastalığı, Demans, Dikkat eksikliği hiperaktivite sendromu, migren,yeme bozuklukları, epilepsi, depresyon, bipolar hastalık,distoni, çeşitli hareket bozuklukları, nöropatik ağrı, kronik ağrı kullanıldığı alanlardan bazılarıdır. Bu yöntemin bugüne kadar tanımlanmış önemli bir yan etkisi yoktur.
Tıp uygulamalarında manyetik alan üzerinden elektrik akımı geçirilen elektromanyetik bobinler aracılığı ile elde edilir. Manyetik stimülatör denen cihazlarda bulunan kapasitörler yaklaşık 40.000 voltluk yükü tiristor denilen devre elemanları aracılığı ile bobin üzerine boşaltırlar. Bobinden geçen bu elektriksel yük yaklaşık 2,5 teslalık bir manyetik alan oluşturur. Normalde her an dünyaya ait manyetik bir alan içinde olmamıza rağmen bu sinir sistemimizde bir uyarıya yol açmaz. Çünkü manyetik alan gücü düşük ve statik bir alandır. Oysa Farady dinamolarının da çalışma prensibi olan dinamik manyetik alan ya da statik manyetik alan içinde hareket eden ferromanyetik cisimler üzerinde elektriksel alan oluşur. Yani hareket halindeki bir manyetik alan buna duyarlı olan bir bölgede elektriksel yük veya elektriksel akıma dönüşür.
Bu şekilde bobin ile elde edilen hareketli manyetik alan saçlı deriden ve kafatasından geçerek beyin içinde bobin üzerindeki elektriksel akımın tersi yönde bir elektriksel alan oluşturur. Bu elektrik akımını nöron adı verilen beyin sinir hücrelerini uyarır. Bir uyarım yaklaşık 200 mikro saniye sürer. Eğer bu uyarım ardı ardına verilmeye devam ederse sinir hücrelerinin elektriksel davranışlarında değişiklikler oluşmaya başlar. Örneğin saniyede 1 kez uyarı verirseniz (1 Hz) ilgili nöronal ağ veya sinir hücre grubunda inhibisyon yani elektriksel çalışma hızında yavaşlamaya neden olursunuz. Üstelik bu uygulamaya belirli bir süre (en az 10 dakika) devam ederseniz elde ettiğiniz etkide süreklilik sağlayabilirsiniz. Düşünüldüğünde çok etkileyici gelen bu durum hemen belirli beyin bölgelerinin aşırı çalıştığı hastalıklarda bu yöntemin yararlı olabileceğini düşündürür.
Epilepsi (sara) hastalığı beyinde belli bir bölgenin zaman zaman aşırı elektriksel aktivite ortaya çıkarmasından kaynaklanan bir hastalıktır. İşte bu aşırı aktif bölge tespit edilirse bu bölge üzerine 1 Hz veya daha yavaş bir manyetik alan uyarımı (TMS tedavisi) uygulanırsa o bölgedeki nöron grubunun aşırı aktivite göstermesini engelleyebiliriz. Bu güne kadar epilepsi hastalarında yapılan klinik çalışma ve araştırmaların sonucu gerçekten bu fikrin ne denli doğru olduğunu göstermektedir. Çünkü bu araştırmalarda ilaç tedavisi alan ve bu tedaviye iyi cevap vermemiş ayda 4 veya üzerinde nöbet geçiren hastalar çalışmaya alınmış ve bu hastalarda ilaçla elde edilemeyen %70 üzerinde nöbet azalması veya nöbetsizlik elde edilmiştir. Hatta status epileptikus neden epileptik nöbetlerin hiç kesintiye uğramadan yarım saatten daha uzun süre art arda geldiği ve kontrolün çok zor olduğu durumda bile vaka temelli olumlu raporlar vardır. Örneğin bizimde 3 vakalık bir serimizde fokal motor status hastalarında çok parlak sonuçlarımız vardır.
Bazı nörolojik hastalıklarda değişik nedenlerle beynin bir alanı veya genellinde bir aktivite yavaşlaması söz konusudur. Bu yalnızca nörolojik hastalıklarda değil depresyon, mani, obsesif kompulsif bozukluk, şizofreni gibi psikiyatrik hastalıklar için de geçerlidir. Bu durumlarda 5 Hz hızında yüksek frekanslı manyetik uyarım (TMS) uygulanırsa aktivitesi azalan bölgede aktivite artışı sağlamak mümkündür.
Bu sonuç yalnız elektriksel aktivite değil, metabolik aktivitede de (kan beyin dolaşımı, nörotransmitter maddelerde artış gibi) görülür.Örneğin depresyon hastalarında yapılan Pozitron emisyon tomografi (PET) çalışmalarında normal insanlara göre beynin sol frontal lobunun dorsolateral bölgesinde bir aktivite düşüklüğü, metabolizmada yavaşlama saptanmıştır. İşte bu mantıktan yola çıkarak depresyon hastalarında sol frontal lop üzerine uygun bölgeye yapılan 5 Hz veya üzerinde bir TMS çalışması ile depresyon tedavisinin mümkün olduğu onlarca çalışma gösterilmiştir. Nörolojik hastalıklardan stroke (inme) hastalarının rehabilitasyon çalışmalarında da yüksek frekans TMS kendine yer bulmuştur.
3.10.2010 - 2418
|