Benler melanosit adı verilen ve melanin pigmenti üreten hücrelerin oluşturduğu yapılardır. Bir kısmı doğuştan olabileceği gibi bir kısmı da sonradan edinsel olarak ortaya çıkar. Oluşumunda genetik faktörler rol oynar ama güneş gibi çevresel faktörlerin de etkisi yadsınamaz. Özellikle sayıca artışı, şekil ve renk değişikliklerinde güneşin payı büyüktür.
Malign melanom, melanositlerin yapılarının bozulup, kontrolsüz olarak aşırı çoğalması ile oluşan bir deri kanseri tipidir. Yeryüzüne ultraviyole A (UVA) ve ultraviyole B (UVB) olarak ulaşan güneş ışınları malign melanomun ortaya çıkışında rol oynar. Her ne kadar uzun yıllar UVB ışını daha zararlı olarak bilinse de yapılan araştırmalar UVA ışınlarının da en az UVB kadar zararlı olduğunu ortaya koyuyor.
Benler kahverengi, siyah ya da deri renginde olabilir. Ortalama olarak bir erişkinde 10-20 adet kahverengi ben olması normaldir. Edinsel benler normal olarak yıllar içinde şekil ve renk açısından değişim geçirebilir. Genellikle bir tehlike oluşturmazlar.
Ancak displastik ben (atipik ben) adı verilen benleri olan kişilerde malign melanom riski daha yüksektir. Melanom adı verilen deri kanseri kişide önceden mevcut bir benin üzerinde ortaya çıkabileceği gibi, başlangıçtan itibaren beni taklit eder tarzda bensiz bir alanda da doğup gelişebilir. Doğuştan olan benlerin özellikle büyük olanları malign melanoma dönüşme riski taşımaktadır. Bu nedenle yakından takip edilmeli ve gerekli görülürse cerrahi olarak çıkarılmalıdır.
İlk adım olarak kişinin düzenli olarak kendi cildini muayene etmesi, cildinde gelişebilecek değişiklikleri daha erken fark etmesini sağlayacağından önemlidir. Bu nedenle hekim tarafından aksi önerilmedikçe bir alışkanlık haline getirip, üç ayda bir kişinin kendi cildini muayene etmesi yerinde olacaktır. Melanom gelişimi açısından risk faktörleri bulunan bireyler için üç ile 12 ayda bir dermatolojik muayene öneriliyor.
Benlerin incelenmesinde muayenenin yanı sıra benin birkaç kat büyütülerek içindeki yapıların görünmesini sağlayan "dermatoskop " adı verilen bir el aletinden de yararlanılıyor. Benlerdeki bazı anormallikler çıplak gözle saptanabilecek duruma gelmeden önce dermatoskop ile daha erken dönemde saptanabiliyor. Çıplak göz ve dermatoskopla yapılan muayenede, melanom şüphesi uyandıran bir ben varsa bunun kesin tanısı benin çıkartılıp, patolojik incelemeye gönderilmesiyle sağlanmaktadır. Ancak her benin cerrahi olarak çıkarılıp patolojik incelemeye gönderilmesi gerekmez.
Dermatoloji uzmanı tarafından çıkarılmayı gerektirecek kriterlere sahip olmayan, ancak yine de izlenmesine karar verilen benler için hasta düzenli kontrollere çağrılır. Dermatoskop adı verilen el aletleri ile yapılan incelemede şüpheli benlerin fotografik olarak kayıt olanağı bulunmadığından, hasta takibe geldiğinde benin önceki muayenelerdeki görünümü ile son durumunu karşılaştırma olanağı söz konusu değildir.
Ancak, dijital dermatoskopik inceleme de benler kayıt ediliyor, bu bilgiler saklanıyor. Bu kayıtlar hastanın izlem süresi boyunca benlerinde gelişebilecek değişikliklerin saptanmasını sağlıyor.
Bu yöntem özellikle takipte güçlük yaratacak çok sayıda beni olan kişilerde tercih edilmelidir. Ancak unutulmamalıdır ki dijital dermatoskopik inceleme asla patolojik incelemenin yerini tutmamaktadır. Bu nedenle dermatoloji uzmanı tarafından gerekli görüldüğünde ilk muayene ya da takip muayenelerinde benin ya da benlerin cerrahi olarak çıkarılması ve patolojik incelemesi istenebilir.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Sadiye Kuş
5.2.2011 0 - 4960
|