İlişkiler bitmeden önce görüşmeler azalır bağlarda zayıflama başlar. Bu bağlar sosyal, duygusal, fiziksel ve zihinsel bağlardır. Bağlar ile ilgili olarak önce fiziksel bağ azalır sonra ortamdan uzaklaşma ile sosyal bağ zayıflar sonra duygusal ve zihinsel bağlar zayıflar. Fiziksel bağ, dokunma ağırlıklıdır. Zaten ilk kopuş göstergeleri bunların azalması ile simgelenir. Sonrasında ortak paylaşım alanlarında azalma olur. Hem mekan hem de paylaşım olarak daralma görülür. Duygular 3.aşama iken en son kalpte değil zihinden çıkar. Duygularınızın halen devam etmesi aslında halen aklınızda bitiremediğiniz veya cevaplayamadığınız (yanlış cevap dahil) sorularla alakalıdır.
Ölmüş ilişkide mutlaka otopsi yapmalısınız.(fısher)
Ayrılık veya boşanmalar sonrası görülen temel duygu ve düşüncelerin başında inkar vardır.
İnkar: Olamaz böyle bir şey, bu gerçek değil, bana bunu yapamaz gibi düşüncelerdir. Bu inkar süresi en hassas ve en zor adımdır. Bu adım aşıldıktan sonrası daha kolaydır. Biz danışmanlar için ilk aşama zor aşamadır. Kabullenmek, inkarı aşmak ile başlar. Bunun yanında sadece reddetmek değil, hiç bir şey olmamış gibi davranmak, çok iyi hissetmek de inkarın yansımasıdır. Bu duyguların olması kişinin kendini tanımamasının sonucudur. Duygusunu tanımayan atlattığını sanır. Her kayıptan sonra acı yaşanmıyorsa bu bir inkardır. Babasını kaybedenin gülmesi veya bir şey olmamış gibi davranması gibi.
Bazen kişi inkarı boşluktan dolayı yapar. Çünkü kabul ederse kaybı hissedecektir. Yani onunla ayrıldığımı kabul edersem o zaman hissiz kalacağım. Kısacası boşluk yaşamamak veya duygusuz ( acı veya mutluluk fark etmez) kalmamak için ya acıyı uzatır ya da hiç bir şey olmamış gibi davranır.
Bunun yanında inkarın altında; bu acıyı veya üzüntüyü kaldıramamak, kendine güvenmediği içinde adım atamamak vardır. Özetlersek inkarın panzehiri olan KABULLENMEK aşaması 1.aşamanın başarısıdır.
İnkardan sonra; kaygılar, yalnızlık, çaresizlik, suçluluk ve öfke süreçleri vardır. Kaygılar daha çok ne olacak şimdi ile ilgili belirsizlik kaygılarıdır. Bu dönemde yalnızlık da kaygıyı arttırır.
Duygular;
İlişki bittikten sonra duygularınızı tanımalısınız. Bu duygunuz her zaman özlem, sevgi, aşk olmayabilir. Duygu sadece pozitif değildir. Nefret, öfke, intikam gibi duygularda devam ediyorsa ve yoğun ise halen eski eşinize/sevgilinize duygularınız devam etmektedir.
Güvensizlik, özgürlük isteği, ciddi ilişki istememek
1. Aşamada görülen temel yaklaşımladır.
Paçamıza yapışan ALIŞKANLIKLAR
İlişki sürecinde yaşanan her şeyin ayrılık veya boşanma sonrası bıçak gibi kesilmesine alışmak ağırdır. Bazen sanki partneriniz varmış gibi alışkanlıklara devam edebilirsiniz. Çünkü hayatınızda biri çıkmış ve büyük bir boşluk oluşmuştur. Elbette ne yapacağınızı bilememek normaldir. Ama ilişki sürecinde yaptıklarınızı devam ettirmek yerine yeni şeyler koymak ve onu çağrıştıracak unsurlardan uzaklaşmak gereklidir.
Sevgi de alışkanlıktır. Fakat, özlemek aşk veya sevgi değildir. Yani onu hatırlamak özlemek olsaydı 17 ağustosta depremi hatırladığımızda depremi özlediğimiz anlamına gelmeliydi.
Suçluluk;
Yeni trend kendini terk ettir ya da ilgini alakanı çek ve ilişkiyi çıkmaza sürükle ve bitsin taktiğidir. Bu sadece ayrılmak isteyenin vicdan azabını azaltır ama bitiş daha kötü ve uzundur.
İlişkilerde bitiş de aynı başlangıç gibi karşılıklı konuşarak olmalıdır. Çünkü her biten ilişkide biri daha kararlıdır. Biri daha az ister. Biri daha az duyguludur. Hiçbir ilişki eşit bitmez. Hiçbir ilişki anlaşarak bitmez. Anlaşmak sadece iletişimsel ve hukuksaldır.
Eski eş/sevgili sendromu;
Hala herkesi ona benzetiyor iseniz, halen gözünüz onu arıyor ise, hayatınızda yeni giren kişiyi onula kıyaslıyor ve onu arıyorsanız, onu sık sık hatırlıyor ve fantezi kuruyorsanız eski eş sendromu devam ediyor.
Onun diz çöküp özür dilediğini hayal etmek, hatasını kabul edip geri döndüğünü hayal etmek, başına kötü şeyler geldiğini görmek,
Size muhtaç olmasını hayal etmek vb. gibi beklenti ve hayallere bitiş sonrası FANTEZİ diyoruz. İlişkiyi kayıp, yenilgi, mağlubiyet veya başarısızlık olarak görenlerde bu fanteziler üst düzeydedir. Fakat unutmayın ki bu fantezilerin gerçekleşme olasılığı çok ama çok düşüktür. Bu fantezileriniz sizin inkarınızın yansımasıdır.
Bir ilişkiyi sağlıklı olarak bitirmek için:
Kendinize zaman tanımalısınız.
Bunun için kalbinizi ve zihninizi nadasa bırakmalısınız.( ilişkisizlik)(1-3 yıl)
Biten ilişkinin analizini yapmalısınız. ( doğru analiz için terapist desteği önerilir.)
Şu ana kadar okuduklarınızı devamlı olarak uygulamalısınız.
Hayatınızı doldurmak için yeni aktiviteler koymalısınız.( ilişki hariç- o aktivite değildir:))
Biten İlişkinin Bilişsel Çarpıtmaları
Hem görüşüp hem bitirmeye çalışmak;
Bir yandan görüşürken bir yandan bitirmek çok zordur. Bu hem günde 3 paket sigara içip bir yandan da sigarayı bırakmanın aynısıdır. Görüşerek bitirmek sadece süreci uzatmaz tatsız bitmesine de neden olur.
Acısız bitmek;
Acısız ayrılık olmaz. Her ayrılıkta acı vardır olmalıdır. Canınız acıyacak ve siz bu acıya katlanmak ve bununla doğru yöntemler ile
başa çıkmak zorundasınız. Acı hissetmeden ayrılmak için ilişki yaşanmaması lazım. Yaşanan her ilişki süresi ve içeriği ne olursa olsun acı verir. Sadece miktarı ve etkisi farklıdır.
Eski sevgili ile arkadaş olmak;
Eski sevgili ile eğer duygusallık ve derinlik oldu ise sağlıklı bir arkadaşlık yaşanmaz. Her ne olursa olsun duygusal ilişkilerde objektiflik yaratılışınıza ve formatınıza aykırıdır. Ayrıca koskoca ülkede veya şehirde arkadaş edinecek kimseyi bulamazdınız da eski sevgiliniz mi kaldı demek zorunda kalırım. Bazı medyatik tipler, eski eşi ve onun eşi ile beraber tatile veya bara gidip bunu bir medeniyet olarak yansıtsa da aile ve ilişki terapisi açısından bu sağlıklı değildir. Toplumun dokularında bu yoktur. İçgüdüler ayrıca medeniyet değildir.
Facebookdan sileyim mi?
Eğer ayrılık taziyeniz yeni ise evet sileceksiniz. Bu zaten sizi inkar aşamasında ve yalnızlık aşamasında zorlar. Silmemeniz onun hala hayatınızda (sanal-reel fark etmez) olduğunu gösterir. Ayrıca faceden silmek yetmez. Onu takip etmemek ve taciz etmemek de tedaviniz için zorunludur. Şimdi yeni ayrıldınız veya boşandınız.
Ex aşkınızı takip ediyorsunuz. Onun her iletisi veya paylaşımı sizi rahatsız eder. Mutlu bir şey paylaşsa bensiz çok mutlu dersiniz. Hüzünlü bir şey paylaşsa hala beni unutamadı dersiniz. Yani ne yazar(paylaşır)sa sizi etkileyecek ve kurmak istediğiniz dengenizi bozacaktır. Ayrıca size belki mesaj verecektir ve bu sizi daha da zorda bırakacaktır.
Yeni ilişki ile eskiyi kapatmak
Bu en sağlıksız olandır. İlişkisinin taziyesini tamamlamadan yeni ilişki yaşamak riski satın almaktır. Yani kalbiniz bardak, eski ilişkiniz ise dibinde az kalmış çaydır. Siz çayı dökmeden kola içerseniz orta çıkacak şey, ne kola ne çay olacaktır. Kendinizi resetlemeden yeni ilişki yaşarsanız, yeni ilişkide GÜVEN sorunu hep sürecektir. Aidiyet sorunu yaşayacaksınız. Biz ikincil ilişki veya evliliklere TEPKİSEL EVLİLİK/İLİŞKİ diyoruz. Önce çayı dökün, bardağı temizleyin. Çayın ağzınızdaki tadı da geçtikten sonra kana kana kola içebilirsiniz.
Yeni sevgili yapmak ancak yeni heyecan verir. Ama süresi kısalır. Onu bilinçaltınızda kıyaslarsınız, onu olduğu gibi kabul etmek size zor gelir.
Hemen sevgili yapmak, iyileşme ve taziye sürecini kaldıracak kadar güçlü olmadığınızı-kendinizi güçsüz hissettiğinizi gösterir. Çivi çiviyi sökmez. Uygulamalı olarak da sökmüyor.
Yeni ilişki
Yeni ilişki ancak enerjiniz olduğunda yürür ve ilerler. Daha doğrusu bir ilişki yaşanmaz –yürütülür. Yürütmek için enerjiye, enerji için ise güçlü bir dinamo veya yeni bir motora ihtiyacınız vardır. Ya motoru yenileyin( kalp+beyin+beden) ya da yola çıkmayın. Bozuk bir arabayla nasıl yola çıkılmaz ise yenilenmemiş bir ruh – beden ve akıl ile de yeni bir ilişkiye başlanmaz. Siz kendi hayatınızın sorumluluğunu tek başınıza alabileceğiniz zaman ancak bir ilişkiyi de yürütecek güce sahip olabilirsiniz.
Yeni bir ilişki için kelebeğin kozadan çıkması lazım. Kelebek uçma kıvamına gelmeden kozayı delip özgür olamayacağı gibi, özgür olmadan yeni ilişkiniz olmaz. Yeni ilişki için özgür olmak, özgür olmak için ise güçlü olmak-güçlenmek lazım. Kozayı delen kelebek olmanız dileğiyle
Serhat YABANCI
Aile-Evlilik-İlişki Terapisti
14.3.2012 - 10717
|