|
İnsanların kendilerini enerji dolu ve cıvıl cıvıl hissetmeye başladığı ilkbaharda, yataktan çıkmama isteği ve vücut yorgunluğu yaşanıyorsa tiroid fonksiyon tetkikleri gerekebilir. Çünkü artış gösteren sıcaklıklar metabolizmadaki değişimleri tetikliyor, bağışıklık sisteminin de olumsuz yönde etkilenmesine neden olabiliyor. Bu değişiklikler ise tirod hastalıklarına zemin hazırlayabiliyor.
BAHAR AYLARINDA TİROİD KONTROLLERİNE DİKKAT
Kış mevsiminden bahar aylarına geçerken yaşanan hava değişimi, insan vücudunu ciddi şekilde etkileyebiliyor. Bir sıcak bir soğuk hava geçişleri, insan bedeninin şaşkınlık yaşamasına ve bağışıklık sisteminin kötü yönde etkilenmesine neden olabiliyor. Vücut savunma sisteminde yaşanan farklılıklar da tiroid hastalıklarını tetikleyebiliyor. Bilhassa bağışıklık sisteminin mevcut düzeninden çıkmasına yol açan hava değişimleri, tiroid bezlerini bir hayli hasara uğratabiliyor.
TİROİD YETMEZLİĞİ KENDİNİ GİZLEYEBİLİR
Yüksek ateş, ağrı ya da herhangi bir bulgu ile gözlemlenemeyen bu hasar, kolaylıkla saptanamaması nedeniyle tiroid yetmezliği riskini arttırabiliyor. Tiroid yetmezliği oluşması durumunda ise genellikle geç farkına varılabiliyor.
BU SİNYALLERE DİKKAT
Tiroid hormonlarında üretim azalmaya başladığında vücut bazı sinyaller verir. Bunlar; üşüme, birden bire yaşanan kabızlık, yüz ve çeşitli vücut bölgelerinde görülen solukluk, libido sorunları ve adet düzenindeki değişikliklerdir. Ayrıca, unutkanlık, uyku düzensizliği, halsizlik ve yorgunluğun yanı sıra, eklem ağrıları da görülebilecek diğer belirtilerdir.
BAHARDA TİROİD HORMON TETKİKLERİ AKSATILMAMALI
Bahar aylarına girerken yaptırılması gereken sağlık kontrollerinin başında tiroid tetkikleri geliyor. Hastaya tiroid hastalığı teşhisi konulması durumunda ise ilaç tedavisine başlanmalıdır. Ancak tiroid hastaları özellikle mevsim geçişlerinde daha özenli takip edilmelidir, ilaç dozları ise yeniden düzenlenmelidir. Bunun nedeni de bahar aylarında tiroid hormon dengesinde değişiklikler yaşanmasıdır.
HİPERTİROİDİZM VE HİPOTİROİDİZM EN YAYGINI
Tiroid bezinin görevi vücut fonksiyonlarını düzenlemektir. Bu nedenle insan bedeni için büyük önem taşır. Metabolizma hızının, vücut ısısının, merkezi sinir sistemindeki gelişimin, ayrıca üreme ve büyümenin sağlıklı olabilmesinde tiroid bezi büyük önem taşır. Tiroid hastalığının birden fazla çeşidi vardır ancak en yaygınları ve en bilinenleri, hipertiroidizm (tiroid bezinin gereğinden fazla miktarda hormon salgılaması) ve hipotiroidizmdir (tiroid bezinin yeterli seviyede hormon üretememesi).
İLAÇ DOZ AŞIMINA DİKKAT
Tiroid bezi hastalıkları tedavisinde çoğu hasta, tiroid hormonu hapları kullanımına yöneliyor. Fakat bu ilaçlar hakkında gerekli bilgiye sahip olunmaması nedeniyle tok karnına almak gibi yanlış uygulamalar da yapılabiliyor. Halbuki bu ilaçların tam etkisini gösterebilmesi için sabah ve aç karnına alınması gerekiyor. Ayrıca ilacın alınmasından en az 20-30 dakika kadar daha aç durulmalıdır.
Tiroid hastaları arasında birtakım doğru bilinen yanlışlar vardır. Bunlar ilaçların, kilo aldırdığı, kemik erimesi problemlerini tetikleyebildiği ve tüylenmelere yol açtığı gibi inanışlardır. Ancak tiroid hormonu ilaçları, bu inanışların aksine hiçbirine yol açmaz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, ilaçların hekimlerin belirlediği dozda kullanılmasıdır.
BİRKAÇ ÖNERİ
Tiroid hormonlarının temel bileşeni iyottur ve bu nedenle yeterli iyot alınımına dikkat edilmelidir. İyot ise içinde bol miktarda bulunan yumurta ve süt, yeşil yapraklı sebzeler ve bunun yanında deniz ürünlerinden temin edilebilir.
Ayrıca guatr hastalığını tetikleyen, içinde guatrojen maddelerinin bulunduğu soya fasülyesi, karalahana ve şalgam gibi besinler tüketim listesinden çıkarılmalıdır. Sigara içiliyorsa da muhakkak bırakılmalıdır. Tiroid bezinin hızlı çalışmasını sağlamak için de düzenli egzersiz ihmal edilmemelidir.
21.4.2016 - 20695
|