Anadolu Sağlık Merkezi Uzman Klinik Psikolog Aylin Sezer, yıl sonunda yaşanan pişmanlık ve suçluluk hislerini, yeni yıl kararları, motivasyon ve hedef odaklı davranışlarla değiştirmeye çalışmanın önemine dikkat çekiyor.
İstediklerimiz, planladıklarımız, gerçekleştirdiklerimiz ya da gerçekleştiremediklerimiz ile bir yılı daha bitiriyoruz. Birçoğumuz senenin muhasebesini çıkarıyor, gerçekleştirilen planlarını artı hanesine, gerçekleştirilemeyenleri ise eksi hanesine yazıyor. Çıkan sonuç, çoğu zaman kişinin sene sonunda hissettiği ruh halini belirliyor. Her sonda olduğu gibi biten yılların da içinde hüznü barındırdığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Uzman Klinik Psikolog Aylin Sezer, bu stresli dönemle baş ederken nelere dikkat edip, nelere odaklanmamız gerektiğinin altını çiziyor.
İstekleri gerçekleştirmek kişinin kendine güvenini artırır
Planlarını gerçekleştirenler, hedeflerine ulaşanlar, hayatlarında olumlu değişiklikler yapmayı başarmış olanlar, seneyi huzurlu bir şekilde kapatırlar. Yeni bir iş, uzun zamandır istenen ev, araba, hatta belki o saati almak, mutlu bir ilişkiyi evliliğe dönüştürmek ya da mutsuz bir evliliği sonlandırmak, anne-baba olmak geriye dönüp bakıldığında gurur duyulan, tatmin olunan bir senenin geçirilmiş olduğunu gösterir. Tüm bunlar kişinin kendine olan güveni artırırken, yeni yıla da yeni hedefler ve umutlu başlamasını sağlar.
Ancak geriye dönüp bakıldığında hedeflerine ulaşamadığını gören kişiler kendinin başarısız hissedebilir. Bu his kişide, çaresizlik, mutsuzluk ve umutsuzluk gibi duygulara sebep olabilir. Ayrılmak istediği işi değiştirememiş olmak, mutsuz bir ilişkiyi sürdürüyor olmak, gitmek istediği yere gidememiş veya almak istediği şeyi alamamış olmak, yine benzer duygulara sebep olabilir. Bu da kişinin yeni yıla umutsuz başlamasına neden olabilir.
Yaşlanmakla ilgili kaygılar da öne çıkabilir
Senenin bitmesiyle ilgili kaygı, çoğunlukla o sene için planlanmış ve yapılamamış işler veya hedeflerle ilgilidir. Aslında yılın sonunda, ardımızda bıraktığımız bir senenin yasını tutarız. Yılsonları aynı zamanda bir kaybı da simgeler. Yaşanan sıkıntılı, hüzünlü duygular yas tepkisiyle benzeşir. Tüm yaşanmışlıkları ve yaşanmamışlıklarıyla, o yıl geri gelmemek üzere bitmektedir. Hayatımızın bir yılını daha geride bırakmış olmak, bazı kişilerde yoğun hüzne ve depresif duygulara neden olurken yaşlanmakla ilgili kaygıları da öne çıkarabilir. “Bir yıl daha bitti, yaşlanıyorum, ama daha yapmak istediğim o kadar çok şey var ki” gibi cümleler
zihnimizden geçebilir.
Yeni yılın yeni bir başlangıç olduğunu unutmayın!
Geçmişi değerlendirirken, yapılan yanlışlara bakmanın ve anlamaya çalışmanın, neyi farklı yapabileceğini düşünmenin önemine dikkat çeken Uzm. Psk. Aylin Sezer, “Yeni yıl, yeni bir başlangıçtır. Bu nedenle, eskinin suçluluk ve pişmanlıklarını geride bırakmaya çalışıp, yeni planlara ve hedeflere odaklanılması gerekir. Eğer eski seneden bitmemiş meseleler, halledilmesi gereken işler varsa, öncelikle bunları temizlemeye çalışmak önemlidir” diyor.
Daha gerçekleştirilebilir hedefler koyun
Yılsonlarındaki, bu stresli dönemle baş ederken, en önemli noktanın biten seneye dair bitmemiş meseleleri halletmeye çalışmak olduğunu ifade eden Uzm. Psk. Aylin Sezer, ”Yıl
sonunda yaşanan pişmanlık ve suçluluk hislerini, yeni yıl kararları, motivasyon ve hedef odaklı davranışlarla değiştirmeye çalışmak önemli. Gerçekleştirilemeyen hedefleri, aynen yeni yıla taşımak yerine, yeni, daha gerçekleştirilebilir hedefler koymak, kişinin yaşam durumuna uygun planlar yapması öncelikli olmalı. Yılsonunun, yeni bir başlangıç, geçmişin yüklerini geride bırakıp, umutla ilerlemek için güzel bir fırsat olduğu unutulmamalı” diyor.
28.12.2012 - 11817
|