Emzirme son derecede sağlıklı ve doğal bir yöntemdir. Anne sütü bebeklerin gelişebilmeleri için gerekli tüm besinleri içerir, bulaşıcı hastalıklara karşı ona bağışıklık kazandırır. Emzirme, aynı zamanda, anne ile çocuk arasında, çocuğun ruhsal açıdan sağlıklı gelişmesini etkileyen yakın bir ilişkinin doğmasına yardımcı olur.
Bunlar, anne sütünün zahmetsiz olması, hazırlama sorunu gerektirmemesi ile birlikte; anne ve bebeği arasındaki duygusal bağı güçlendirerek sevgi dolu bir ilişkiyi kolaylaştırması, meme kanseri, over kanseri, osteoporoz(kemik erimesi) ve anemiden anneyi koruması şeklinde sayılabilir.
Emzirmenin bebek içinde birçok yararı vardır. Emzirme anne ile bebek arasında güçlü bir bağ sağlar. Emzirme bebeğin duygusal gereksinimlerini karşılar. Anne sütü türe özgü bir salgıdır ve başka hiçbir besin maddesi anne sütünün bebeğe sağladığı yararları sağlayamaz.
Anne sütünün sindirilmesi daha kolaydır. Bebekler annelerinin sütünü diğer memeli hayvanların sütüne göre daha rahat sindirebilirler. Bunun muhtemel nedeni anne sütünün içerdiği türe özgü bir enzimdir. İnek sütünde daha fazla protein olmasına karşın sindirimi daha zordur ve bebekler bütün bu proteinleri kullanamazlar.
Anne sütü bebek için doğal bir sakinleştiricidir. Anne sütünün içerdiği bazı kimyasal maddeler bebeğin daha kolay uykuya dalmasına yardımcı olur. Sinirli bebekler daha kolay sakinleşir. Anne sütü içerisinde bulunan endorfinler bebek için doğal bir ağrıkesici vazifesi görür. Anne sütü her zaman temizdir.
Anne sütü ağız içi ve diş eti dokusu üzerinde tedavi edici etkiye sahip olduğu kadar, diş yüzeylerini kaplayan “biyofilm” denen ince tabaka üzerine yapışan bakteriler için yıkıcı etkiye sahiptir. Aynı zamanda memeden emmek, biberondan emmeye göre bebeğin diş ve çene gelişimi için daha uygundur. Memeden emerken biberona göre 60 kat fazla enerji harcayan bebeğin çene kasları daha kuvvetli olur. Düzgün gelişen bir çenede çıkan dişler daha düzgün ve sağlıklı olur.
Çürük, kompleks gelişen bir hastalıktır. Diş çürüğü, diş mineral yapısı, ağız içinde bulunan çürük yapıcı bakterilerin artması, tükürük ve zaman gibi fiziksel şartların bir araya gelmesi ile oluşur.
Çürükler çoğunlukla zaten ağız içinde var olan ancak sayısı artınca tehdit oluşturan “S. Mutans” ve “Laktillobasil” denen iki bakteri varlığı ile oluşur. İnsanda her ne kadar 6 ay ve 30 ay arası ağız içi flora (bakteri varlığı ve sayısı) sabit oluşmasa da genotiplerine bakıldığında %71 oranında annelerden, parmak izi genotiplerinde ise %88 oranında S mutansın emziren anneden geçtiği düşülmektedir.
Ancak unutmamak gerekir ki; uzun süreli emzirme, bebek süt dişleri yüzeylerinde erozyona da (çürüksüz madde kayıpları) sebep olabilir. Bebekte ağız içi bakterileri çoğalmış şekilde bulunmasa da; sütün asidik yapısı, mineral yapısı kuvvetli olmayan süt dişlerine uzun süre temas ettiğinde diş yüzeyinde aşınmaya yani erozyona sebep olabilir. Aynı zamanda normal gıdalar tüketmek yerine öğünlerinde anne sütünü tercih eden bir yaş üstü çocuklarda çiğneme fonksiyonunun azalmasına bağlı diş sürme gecikmeleri de görülmektedir.
27.1.2011 - 4706
|