Kanser tedavisinde tek bir ilaç kullanılabileceği gibi tedavi etkinliğini artırmak amacıyla birden fazla ilaçtan faydalanılabileceğini belirten Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Nezih Meydan, kişiye özel tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
|
|
|
|
|
|
1950'lerden itibaren yaygın şekilde kullanılmakta olan kemoterapinin, günümüzde de birçok kanser türünde tedavilerin ana bileşenini oluşturduğunu ifade eden Medicana International İstanbul Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Nezih Meydan şu bilgileri paylaştı: "Bu klasik tedaviler genellikle organa özgüdür (meme, akciğer, kolon kanseri vb.) ve çok sayıda çalışma ile etkinlikleri kanıtlanmış ilaçlardan oluşmaktadır. Ancak yıllar içinde kanser gelişimi ile ilgili elde edilen bilgiler ve bu süreçte ortaya çıkan mutasyonları saptamaya yarayan moleküler teknolojik gelişmeler benzer kanser türlerinde bile farklı gelişim basamaklarının olabileceğini gösterdi. Bu gelişim organa özgü tanımlamalardan bazı kanser türlerinde moleküler alt tiplere doğru bir sınıflamanın yapılmasını gerekli kıldı. Tersine olarak da bazı durumlarda farklı bölge tümörlerinde bile benzer mutasyonların varlığı durumunda organdan bağımsız olarak o özel mutasyona karşı geliştirilen ilaçların kullanılması benzer şekilde yüksek etkinlik göstermekteydi. Bu durum giderek artan şekilde belirli bir mutasyonun varlığı durumunda organdan bağımsız olarak moleküler hedefli tedavilerin etkili olabileceğini gösterdi."
YENİ İLAÇLAR İLE KLASİK KEMOTERAPİ İLAÇLARININ BİRLİKTE KULLANIMI
Yeni geliştirilen ilaçların bazı durumlarda klasik kemoterapi ilaçlarıyla birlikte kullanıldığında anlamlı sonuçlar verdiğini aktaran Meydan, "Yeni geliştirilen moleküler temelli ilaçlar bazı durumlarda klasik kemoterapi ilaçlarıyla birlikte kullanıldığında anlamlı etkinlik sonuçları elde edilebilmektedir. Teknolojinin gelişmesi, altta yatan moleküler genetik süreçlerin daha iyi anlaşılması yanında eskiye göre çok daha hızlı ve çeşitli ilaçlar geliştirilebilmesinin de önünü açmıştır. Altta yatan bilinen bir bozukluğa karşı özel olarak üretilen bu ilaçlar hedefe yönelik ilaçlar, rasyonel olarak tasarlanmış ilaçlar gibi farklı isimler ile adlandırılmakta ve halk arasında akıllı ilaç olarak ifade edilmektedir. Bu ilaçların bazı kanser türlerinde tedavi şeklini, etkinliğini ve hastalık sürecini olağanüstü bir şekilde değiştirmesi yanında halen bazı sorunları da bulunmaktadır" diye konuştu.
Yeni geliştirilen ilaçların etkinliklerinin yüksek olduğunu ancak bir süre sonra bunlara da direnç gelişebildiğini ifade eden Meydan, "Gelişen teknoloji bu direnç mekanizmalarından etkilenmeyen yeni moleküllerin geliştirilmesini kolaylaştırmaktadır. Bu gelişmeler hastalara özel bir gen bozukluğunun varlığı durumunda, tedavilerinin bir sürecinde bu bozukluğa karşı geliştirilmiş bazı ilaçların kullanım olanağını sunmaktadır. Bir anlamda klasik tedavi yaklaşımları dışında kişiye özgü (bireyselleştirilmiş) tedavi seçenekleri sunmaktadır. Bu tedaviler akciğer, melanom, meme gibi birçok kanserde günümüzde standart tedaviler olarak yerini almıştır" dedi.
GENETİK VEYA HÜCRESEL DEĞİŞİKLİĞİN SAPTANMIŞ OLMASI GEREKMEKTEDİR
Genetik çalışmaların diğer kullanım alanlarından söz eden Meydan, "Standartlar ve bilgiler henüz tam belirlenmemiş olsa da tüm etkin tedavi seçenekleri tükenmiş hastalarda ek bir tedavi alternatifi bulabilmek amacıyla kullanımıdır. Bu tür kullanımlarda bilgilerimiz giderek artmakla birlikte saptanan mutasyonlar ve buna yönelik uygulanan tedaviler her zaman iyi bir yanıt ile birlikte olmamaktadır. Sonuç olarak hedefe yönelik ilaçlar onkolojik tedavi alanında giderek artan bir şekilde yerini almaktadır. Bu ilaçların etkili olabilmesi için özel bir genetik veya hücresel değişikliğin saptanmış olması gereklidir. Birçok tümörde uygun hastalar ve durumlarda tedavi algoritmalarında yerini almış ve halen kullanılmaktadır" İfadelerini kullandı.
29.5.2021 - 53800
|
|