Uyku Apne Sendromu'na maruz kalan vatandaşlar, farkında olmadıkları hastalık sebebiyle sorunlar yaşıyorlar. Poliklinikte bir gece sabaha kadar misafir ettikleri hastalarının hareketlerini gece boyunca canlı olarak izlediklerini ifade eden poliklinik doktoru Abdülkadir Erbağcı, bu hastaları toplumda yüzde 1 ila 4 olarak tahmin ettiklerini belirtti.
Uykuda solunum problemlerini tespit ederek akciğer hastalığı bulgularına eriştiklerini ifade eden Erbağcı, "Hastalarımızı uykuya yatırıp hastalığı ölçüyoruz. Bizim özellikle üzerinde durduğumuz konu hastalarımızın uykuda yaşadıkları sorunları ve solunumsal olaylar ile bazı hastalıkları tespit etmek. Uyku Apne Sendromu, uykuda solunum bozukluğu hastalığı gibi değişik isimlerle anılan hastalık. Hastalığın toplumda yüzde 1 ila 4 arasında göründüğü tahmin ediliyor.
Neredeyse astım hastalığına yakın orandauyku hastalığı var. Burada kast ettiğimiz uyku değil. Daha çok akciğer hastalığı yüzünden uykuda solunum problemini tespit etmek " dedi.
Geceleri iyi uyuyamayan, uykuda solunum duraksaması yaşayan, sürekli uyanan ve kötü uyku profiline uygun insanlarda 'uyku hastalığı' olabilme ihtimalinin yüksek olduğunu dile getiren Dr. Abdülkadir Erbağcı, amacın farkındalığı artırmak olduğunu söyledi. Gün boyunca aşırı uykusuzluk çeken insanların polikliniğe başvurması gerektiğini dile getiren Dr. Erbağcı, şöyle devam etti: "Geceleri, iyi uyuyamayanlar, uykuda sorun yaşayanlar, uykuda solunumları duranlar, sürekli uyanan insanlar, kötü uyku profiline uygun olan insanlar sabahleyin zor kalkıyorlar.
Uyanmada güçlük çekiyorlar. Başağrısı duyuyorlar ve gün boyunca uyku hali oluşuyor. Geceleri aşırı horlaması olan, solunum kesikliği yaşayan, sabahları zorla uyanan, sürekli uyku hali olan insanlarda bu testi yapmamız gerekiyor. Toplumda yüzde 1 ila 4 oranında görülen hastalığa karşı ciddi bir tespit yöntemi gerekiyor. Hastayı bir gece laboratuarda misafir ediyoruz. Hastalarımıza tedaviden önce alkol almamalarını öneriyoruz.
Tespit ettiğimiz hastalarımızı cihaz bağlayarak onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Hastalarımızın el ve ayak hareketlerini, solunum fonksiyonlarını, çene hareketlerini, göğüs ve karın kaslarının hareketlerini kaydediyoruz. Tedavide bazı hastalarda sadece ilk gece sendromu yaşanıyor. Hastalar ilk 15 dakika boyunca rahat bir şekilde uyuyor. Vücutlarına bağlanan elektrotlar uykularına sebep olmuyor.
Aynı zamanda infrared kamera ile görüntülüyoruz. 7-8 saat kayıt yapıyoruz. Bilgisayardan pek çok parametreyi görebiliyoruz. Laboratuarda 2 yatak var ve bu sebeple en fazla 2-4 hastaya ulaşabiliyoruz. Büyük merkezlerde 1-1,5 aya yakın sıra beklendiğini biliyoruz. Bu arada derneklerimiz uzmanlarımızı eğiterek laboratuar sayısının arttırılması hedefleniyor. "
18.2.2011 - 5302
|