Memorial Ankara Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Başkanı Prof. Dr. Aygül Demirol, tüp bebek tedavisinin çiftlere özel planlanması gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Demirol, yazılı açıklamasında, tüp bebek tedavisinde en önemli sorunlardan birinin, tedavi yöntemlerinden hangisinin uygulanması gerektiğine karar vermek olduğunu belirtti. Tam donanımlı bir merkezde doğru seçenekler uygulanmadan gerçekleştirilen denemelerin genellikle başarısızlıkla sonuçlandığını ifade eden Demirol, tüp bebek tedavisinin çiftlere özel planlanması gerektiğini bildirdi.
Tüp bebek yönteminde, annenin yumurtası ile babanın spermini laboratuvar ortamında sağlıklı ve kontrollü şekilde birleştirilerek çiftlerin bebek sahibi olmasının sağlandığını aktaran Prof. Dr. Demirol, "Tüp bebek ve kısırlık tedavisinde en önemli unsur, çiftlerin doğru değerlendirilmesi ve ardından nedene yönelik tedavi seçeneklerinin doğru bir şekilde sunulmasıdır. Çiftlere yeterli zaman ayrılarak tüm soruları cevaplanmalı ve tedavi yöntemi bireyselleştirilerek aileye özel olarak uygulanmalıdır " değerlendirmesini yaptı.
TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE MERKEZ SEÇİMİ ÇOK ÖNEMLİ
Tüp bebek hizmetinin tam donanımlı bir hastanede sunulmasının, çiftlere birçok yönden avantaj sağladığını vurgulayan Prof. Dr. Aygül Demirol, şöyle devam etti: "Bu avantajların başında hastaların, hastanenin tüm alt yapı imkanlarından faydalanabilmesi gelmektedir. Tüp bebek uygulamasının tam donanımlı bir hastane ortamında gerçekleştirilmesi, tedavinin kalitesini ve başarısını artırmaktadır. Bunun yanı sıra hastanedeki tüm bölümlerle işbirliği halinde çalışılması daha başarılı sonuçlar alınmasına büyük katkı sağlamaktadır. " Tekrarlayan tüp bebek tedavisi başarısızlıklarında öncelikle bu sonuçların hangi faktörlere bağlı olabileceğinin detaylı şekilde araştırılması gerektiğinin bildiren Prof. Dr. Demirol, tüp bebek tedavisinde başarıyı artıran yöntemleri şu şekilde sıraladı: "İlaçsız tüp bebek yöntemi (IVM), tüp bebek teknolojilerinde çığır açan önemli ve yeni bir yöntemdir. Tıbbi olarak ispat edilmiş, güvenilir bu yöntem sayesinde dünyada şuan anda doğan 1000 üzerinde bebek vardır. Bu bebeklerde herhangi bir sağlık sorunu ve genetik bir probleme de rastlanmamıştır. IVM, dünyada az sayıda saygın merkezde uygulanmaktadır. Üst düzey bir teknoloji, profesyonellik, yoğun uğraş ve sabır gerektirdiği için tüm merkezlerde henüz yoğun uygulamaya geçmemiştir. Tanım olarak; herhangi bir yumurtlama tedavisi için uygulanan enjeksiyonlar verilmeksizin, yumurtalıklardan ufak yani olgunlaşmamış yumurtaların alınıp laboratuvar koşullarında olgunlaştırılması, olgunlaşan yumurtalara mikroenjeksiyon yöntemi ile spermin enjekte edilmesi sonucu, embriyoların elde edilerek transferi anlamına gelmektedir. IVM tekniği ile elde edilen embriyolar, aynen normal tüp bebek tekniklerinde olduğu gibi, genetik tanı yani PGD ile analiz edilebilmekte, ileri evre transfer yani blastosist transferi yapılabilmektedir. Ayrıca tedaviden artan embriyolar daha sonra kullanılmak üzere saklanabilmekte yani dondurulabilmektedir.
DİĞER YÖNTEMLER
Prof. Dr. Demirol, tüp bebek tedavisinde kullanılan diğer yöntemler hakkında da şu bilgileri verdi: "Ko-Kültür yöntemi, embriyo gelişimini destekleyen ek bir besi ortamıdır. Bu yöntemde, yumurta ve spermin döllenmesinden embriyonun gelişimine ve anne rahmine yerleştirilmesine kadar embriyo, laboratuvarda özel sıvılar içerisinde geliştirilmektedir. Bu sıvılar anne rahmi ve tüplerdeki sıvıları taklit eden niteliktedirler. Ko-kültür vasatı ek bir besi ortamı olarak embriyonun gelişimine salgıladığı büyüme faktörleri ile katkıda bulunmaktadır. Böylece daha kaliteli embriyolar elde edilerek gebelik şansı yükseltilmektedir. Gebelik Aşısı yöntemi, anne rahminin gebeliği kabul edecek şekilde bağışıklık sistemi ile hazırlandığı yöntemdir. Anne adayından alınan kandan 'lenfosit' denilen kan hücreleri ayrıştırılmaktadır. Bu hücreler özel kültür sıvılarında CRH hormonunun desteği ile özel işlemlere tabi tutulmaktadır. Elde edilen sıvı, embriyo rahme yerleştirilmeden 1-2 gün önce yada bazı vakalarda aynı gün rahim içine verilmektedir. Bu yöntem ile rahim içi bağışıklık sistemi üzerinden embriyoyu daha kolay kabul eder duruma gelmektedir ve böylece embriyo daha kolay gebelik oluşturacak şekilde tutunmaktadır.
ERA TESTİ YÖNTEMİ
Prof. Dr. Demirol, Embriyoya genetik analiz yapılması ve ERA Testi yöntemleri hakkında da şunları kaydetti: "Embriyoya Genetik Analiz Yapılması yönteminde embriyolar rahme yerleştirilmeden önce genetik açıdan değerlendirilmektedir. Böylelikle sağlıklı embriyolar seçilerek transfere götürülmektedir. Genetik analiz her vaka için uygun ve gerekli değildir. Bu nedenle çiftlere iyi bir bilgilendirme ile sunulmalıdır. ERA Testi yöntemi rahim içinin embriyoyu kabul etme potansiyelinin saptanarak tedavinin planlanmasıdır. Embriyo gelişiminin takip edilerek transfer için ideal embriyonun seçilmesi yöntemi: Embriyonun gelişimi video kayıt sistemi ile sürekli izlenerek, bölünme hızı ve hücre yapısına göre değerlendirilir ve gebelik şansı en yüksek embriyo seçilir. Bu sistem embriyonun genetiği hakkında da bilgi verdiği için oldukça önemlidir. Değerlendirmeyi yapan ekibin bu konuda eğitimli ve deneyimli olması gerekmektedir. " - Ankara
8.9.2014 1 - 15296
|