Bel ve boyun eklemlerine giden sinir telleri, bazen sürekli ağrı üretir hale gelebilmektedir. Yöntemin ağrısız olması, hastanede kalmadan yapılabilmesi, ameliyat gerektirmemesi ve güvenilir olması en önemli üstünlükleridir.
Uluslararası Ağrı Araştırmaları Derneği, ağrıyı şöyle tanımlıyor: Vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan, organik bir nedene bağlı olan veya olmayan, insanın geçmişteki tüm deneyimlerini kapsayan, hoş olmayan özel bir duyu.
20 yıl öncesine kadar hastalıkların bulgusu olarak düşünülen kronik ağrı, günümüzde başlı başına bir hastalık olarak görülüyor ve ekip çalışmasıyla tedavi ediliyor. Her 100 kişiden 85´inin sorunu olabilen ağrıların tedavisi için artık Ağrı Tedavisi Klinikleri var ve bu klinikler tarafından birçok seçenekler sunuluyor.
Modern girişimsel ağrı tedavisi uygulamaları ile uzun süreli ağrılarının yüzde 90´ının iyileşebilmektedir.
Uzun süreli ağrılar için, günümüzde, eski tıbbi bilgilere göre devrim olarak nitelendirilebilecek gelişmeler elde edildi. Bunların en önemlisi, ağrıların tedavisinin gerekliliği konusundaki fikir birliğidir.
Özellikle; bir türlü iyileşmek bilmeyen, sık tekrarlayan bel, sırt ve boyun ağrılarının tedavisinde, ülkemiz için yeni sayılabilecek, ancak dünyada uzun yıllardır uygulanan ağrı tedavisi yöntemleri vardır. En çarpıcı olanlardan biri de, radyofrekans uygulamalarıdır. Sürekli olarak ağrı üreten sinir telinin ağrı iletici görevinin, yüksek titreşimler ile ısı üreterek önlenmesidir.
Radyofrekans yöntemi bel, boyun ve sırt ağrılarının yanısıra değişik hastalıkların tedavisinde de kullanılıyor. Şeker hastalığına bağlı ayak yaraları ve ağrıları, kol veya bacak kopması sonrası ağrılar gibi birçok alanda radyofrekans yöntemini kullanılmaktadır.
Kırıklardan sonra ortaya çıkan ve uzun dönemde geçmeyen yanmalı ağrılar, zona ve zona bittiği halde şiddetli olarak devam eden ağrılar, ameliyat gerektirmeyen ancak şiddetli ağrı veren bel disk yırtıklarında omurların arasındaki yastıkçıkların yakılmasında etkin olarak kullanılıyor.
Uygulamadan sonra; ağrılar birkaç yıl veya tamamen kayboluyor. Gerekirse tekrarlanabiliyor. Böylece; uzun süreli bel ve boyun ağrıları çeken hastalar, daha önce şiddetli ağrılar nedeniyle yapamadıkları egzersizleri ve fizik tedavi uygulamalarını yapabiliyor. Yaşam kaliteleri yükseliyor.
26.1.2011 - 4622
|