Çocuk alerjisi uzmanı Prof. Dr. İlknur Bostancı, koşup oynarken yaşıtlarına göre daha çabuk yorulan ve nefesi tıkanan çocukta astım hastalığından şüphelenilmesi gerektiğini belirterek, aileleri bu konuda duyarlı olmaları uyarısında bulundu.
Ankara Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Dünya Astım Günü dolayısıyla düzenlenen toplantıda, hastalara ve sağlık çalışanlarına yönelik eğitim verildi. Bostancı, 6 haftanın üzerinde süren öksürüğün astımın habercisi olabileceğini belirterek, "Gece saat 2-3'te öksürükle uyanan ve dışkısında balgam bulunan, koşup oynarken yaşıtlarına göre daha çabuk yorulan ve nefesi tıkanan çocukta astımdan şüphelenilmelidir " uyarısını yaptı.
Üst solunum enfeksiyonlarının çocukluk çağında sıklıkla görülebildiğini, ancak buna hışıltılı soluk alıp vermenin eşlik etmesinin astım riskini akla getirdiğini ifade eden Bostancı, astıma çevresel etkenlerin yanı sıra, bazı besinlerin de neden olabileceğini söyledi. Özellikle 2 yaş altındaki çocuklarda alınan gıda sonrası dudaklarda kızarıklık ortaya çıkmasının, besin alerjisi olasılığına işaret ettiğini anlatan Bostancı, astımın, ilkbahar ve sonbaharda polenlerin neden olduğu çevresel etkenlere bağlı olarak da ortaya çıkabileceğine işaret etti.
Bostancı, özellikle "mite " adı verilen alerjenlerin bu tür etkenlerle birleşmesinin hastalığın şiddetini artırabileceğini, bir önceki mevsimi böyle bir hastalıkla geçiren çocuklar için mevsim dönümlerinde önlem alınması gerektiğini bildirdi.
Prof. Dr. İlknur Bostancı, önceleri hastalık belirtileri ortaya çıktıkça bunların şiddetine göre tedavide bir ayarlama yapılması yoluna gidilirken, son yıllarda artık belirtiler ortaya çıkmadan, önleyici tedbirler uygulanması yoluna gidildiğini söyledi. Bunda solunum fonksiyon testlerine göre bir koruyucu tedavi uygulandığını ifade eden Bostancı, "Belirtiler ortaya çıkmadan koruyucu ilaçlarla ilk önce aylık, daha sonra ise 3'er aylık tedavilerle hasta takip ediliyor.
Burada hedefimiz acile başvurunun en aza indirgenmesi değil, başvuru hiç yapılmaması. Hastanın acile başvurması kontrol mekanizmasının iyi işlemediğini gösterir " şeklinde konuştu. Astım tedavisinde çevresel kirlilik konusunda yapılabilecek fazla bir şey olmadığını, ancak çocukların pasif sigara içiciliğinin önüne geçilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Bostancı, "Çocukların idrarında kotinin çıkması, pasif sigara içiciliğinin en büyük kanıtı. Çocukların astımdan korunması için sigara dumanından uzak tutulmaları büyük önem taşıyor " ifadesini kullandı.
3.5.2011 1 - 6885
|