Meme kanseri başta olmak üzere diğer tüm meme hastalıklarında erken teşhisin hayat kurtardığını söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Miraç İlker Pala: Meme hastalıklarında en etkili tanı kendi kendine meme muayenesidir. Kadınların her adet dönemi bitişinden iki gün sonra elle yapacakları meme muayenesi birçok teknolojik tanı yönteminden daha etkilidir!
Kendi kendine muayene: Erken teşhis için her kadının ayın belirli bir günü kendisini muayene etmesi gerekir. Menopoza girmemiş ve düzenli adet görmekte olan kadınlar her siklusun 5-7. günlerinde yani adet bitimini takip eden ikinci günde; menopozdaki kadınlar da her ayın aynı gününde meme muayenelerini yapmalıdırlar.
Her ay düzenli olarak kendisini muayene eden bir kadın, memesinde ortaya çıkan bir kitleyi çok daha erken fark eder. Aşağıda değişiklikler fark edildiğinde, gecikmeden bir genel cerraha başvurulmalıdır:
- Memede iki haftadan uzun süre ele gelen sertlik veya kitle,
- Meme derisinde kalınlaşma, şişme, renk değişikliği,
- Meme başında kalınlaşma, kızarıklık veya yara olması,
- Memede veya meme başında içeri doğru çekinti olması,
- Memenin şeklinde değişiklik,
- Meme başlarının pozisyonlarında değişiklik,
- Meme başında kendiliğinden yani sıkmadan ortaya çıkan akıntı.
Meme ultrasonu: Meme yapısının belirlenmesi, kist ve kitle gibi oluşumların tespiti için kullanılır. Ses dalgalarının kullanıldığı yöntemin vücuda herhangi bir zararı olmayıp, defaten kullanılabilir. Elle tespit edilemeyen kist ve kitle gibi oluşumlardan, ince iğne ile biyopsi yapılmasına olanak sağlar.
Mamografi: Meme dokusunun, bu iş için özel tasarlanmış cihazlarda x ışınları yardımıyla görüntülenmesidir. Meme işlem sırasında hafifçe sıkıştırılır; hastalar işin bu kısmından hoşnutsuzdurlar ancak meme dokusunun her bölgesinin görüntülenebilmesi için bu uygulama kaçınılmazdır. Mamografi özellikle meme kanserinin erken tanısında çok önemlidir. Tarama amaçlı olarak yani herhangi bir şikayeti olmayan kadınlarda kontrol ve erken tanı için her yıl çekilmesi önerilir. Ancak sanılanın aksine, cerrah tarafından tespit edilen herhangi bir şüpheli durumda her yaşta çekilebilir.
İnce iğne aspirasyon biyopsisi: Ele gelen meme kitlelerinden cerrah tarafından, ele gelmeyenlerde ise ultrason yardımıyla radyolog tarafından yapılan biyopsidir. Ucunda ince bir iğne takılı enjektör ile kitle içine girilir ve alının dokular patolojik olarak incelenir. İşlem ağrısız ve kısa sürelidir. Patolojik sonuç tedavi yöntemlerinin belirlenmesinde önemlidir.
Meme başı akıntısı: Hastalık belirtisi olarak kastedilen meme başı akıntısı, sıkmadan kendiliğinden olan meme başı akıntısıdır. Kişi sıklıkla akıntının olduğu anı fark etmez. Çamaşırındaki lekeler, meme başı akıntısının en sık işaretidir. Akıntılar su gibi berrak olabileceği gibi, yeşil-sarı, süt rengi veya kanlı olabilir.
Berrak veya süt rengi meme başı akıntıları, genellikle meme içindeki süt kanallarındaki genişlemeler neticesinde ortaya çıkar. Yeşil-sarı renkli akıntılar ise ‘fibrokistik meme hastalığı' adı verilen, memenin süt yapan dokusunun bolca kistler oluşturduğu iyi huylu hastalığında görülür. Kanlı akıntılar ise sıklıkla süt kanallarındaki poliplerden kaynaklansa da, özellikle meme kanserinde de benzer tür akıntıların olabileceği unutulmamalıdır.
Her durumda, meme başı akıntısı oluşmuş her hasta bir an evvel konunun uzmanı bir cerraha başvurması ve meme başı akıntısın histopatolojik incelemesi, meme dokusunun ultrason ve mamografi ile değerlendirilmesi, ailede meme kanseri varsa başka ileri tetkiklerle meme kanserinin ekarte edilmesi gerekir.
Meme ağrısı (mastalji): Mastalji, meme şikayetlerinin en sık karşılaşılanıdır. Normal menstrüal döngü esnasında, adet öncesi meme dokusu ödemlenir. Buna bağlı olarak meme dokusu hassaslaşır, koltuk altına ve kola vuran ağrılar belirebilir. Bu tip ağrılar için basit ağrı kesiciler kullanılabilirken, uygun ebatlı sutyen kullanımı, ılık duşlar önerilir. Ayrıca sigara-alkol-kolalı içecekler-kahve gibi alışkanlıklara özellikle bu dönemde ara verilmeli, taze meyve ve sebze tüketimi arttırılmalıdır. Ancak mastaljinin altında herhangi bir patolojinin olup olmadığının uzman cerrah tarafından incelenmesi uygun olacaktır.
Prolaktin (süt hormonu) yüksekliği adet döneminde ve adet dönemi dışında mastaljiye yol açabilir. Basit bir kan tetkiki ile bu hormon düzeyi incelenip, gerekli tedavi sağlanabilir. Ayrıca ağrıya meme içindeki çeşitli kist ve kitlelerde yol açabilir. Kitle ve kistlerin bu vesile ile incelenmesi uygun olacaktır.
Meme cildindeki değişiklikler yumrular: Normalde her iki memenin boyut ve şekilleri eşit değildir. Ancak herhangi birisinin boyut veya şeklindeki değişiklik, ciltte bir çekilti önemli bir işarettir. Mutlaka uzman bir cerrah tarafından muayenesi gerekir.
Meme cildinin portakal kabuğu gibi pütürlü bir hal alması oldukça önemli bir bulgudur. Meme cildinin ödemi, yani lenf sıvısının drenajının bozulması sonucu oluşur. Meme kanserinin meme cildine ulaşması gibi önemli bir durumun işareti olabilir.
Meme cildinin gergin, parlak, kızarık ve sıcak olması da Mastit adını verdiğimiz bir meme enfeksiyonunun işareti olabilir. Bu durum sıklıkla emziren kadınlarda görülürken, çok nadir görülen ve hızla ilerleyen inflamatuvar meme kanserinin de belirtisi olabilir.
Meme başının çökmesi: Çok önemli bir bulgudur. Kimi insanların meme başı zaten çöküktür, bu bir hastalık işareti olmayıp, burada kastedilen olay, daha önce normal görünümlü olan meme başının içine çökmesidir. Meme kanserinin meme cildine ulaşması gibi önemli bir durumun işareti olabilir.
Memede bir kitlenin (yumru) hasta tarafından tespiti ve bu nedenle hekime başvurusu: Yine en sık karşılaşılan meme şikayetlerindendir. Kitlenin boyutu, adet döneminde büyüyüp büyümediği, kitlenin sertliği, kitlenin ne kadar süredir var olduğu gibi sorular yanıtlanmalı, muayeneyi takiben ultrason ve / veya mamografi ile değerlendirilmelidir. Gereken durumlarda biyopsi ile kesin tanı konmalıdır.
Görüldüğü gibi kendi kendine meme muayenesi erken tanı ve tedavide çok büyük önem taşır!
Meme Kanserinde Risk Faktörleri
Kişinin sahip olduğu bazı özellikler, o kişide meme kanseri gelişme riskini doğrudan etkiler. Bu risklerin çoğu ortadan kaldırılamaz, ancak bu riskler söz konusu ise erken tanı ve tedavi için kişi muntazam şekilde hekim takibine alınmalıdır. Söz konusu meme kanseri riskleri şunlardır
Yaş: Meme kanseri özellikle 60 yaş ve üzerinde görülür. Erken tanı için kendi kendine muayene ve yıllık mamografi önerilir.
İlk adet yaşı: ilk gebelik yaşı: Küçük yaşta adet görmek daha erken yaşta östrojene (kadınlık hormonu )maruz kalmak anlamına gelmektedir. Çalışmalar, meme kanserinin ortaya çıkmasında östrojenin önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Gebelik ise östrojen maruziyetine kabaca bir yıl ara verilmesine yol açar. Erken gebelik burada önem taşır.
Ailede meme kanserinin varlığı: Özellikle anne, teyze, kız kardeş gibi yakın akrabalarda meme kanserinin varlığı o kişi için risk faktörüdür. Ailede görülen meme kanseri erken yaşlarda gelişmiş ise işin kalıtımsal yönü önem kazanır. BRCA adı verilen meme kanseri belirteçleri çalışılmalı, gerekirse kişide meme kanseri gelişmeden memeleri alınmalıdır (Proflaktik Mastektomi).
Hormon Tedavisi: Menopoz sonrası verilen hormon ilaçları ve tüp bebek uygulamaları sırasında verilen hormon uygulamaları östrojen ihtiva ettiği için risk taşımaktadırlar.
Medical Park Gaziantep Hastanesi
3.8.2010 0 - 1712
|