Birbiri üzerine dizili omurlardan oluşan omurga; insan vücudunda, vücudun tüm yükünü kafadan bacaklara iletirken, aynı zamanda sinir sisteminin iletişim ağı olan omuriliği, içindeki kemik kanalı ile çevreleyerek korur.
Omuriliğin boyun kısmından çıkan sinirler kollara, gövde kısmından çıkan sinirler solunum kaslarına, belden çıkanlar bacaklara, kuyruk sokumundan gidenler ise üreme ve idrar organlarına gider. Yapısı oldukça sağlam olan omurgada ve içindeki omurilikte oluşacak yaralanmalar, çeşitli nedenlerle meydana gelebilir.
Şehir yaşamında özellikle trafik kazaları yüksek oranda ölüme sebebiyet verdiğini biliyoruz. Bunun yanında doğal olarak kısmi veya kalıcı sakatlıklar için de yüksek oranda neden oluşturmaktadır. Omurilik yaralanmaları ise trafik kazaları sonrası görülen felçlerin en önemli nedenidir.
Omurga ile ilişkili travmalarda omurların kayması, omurga bağlarının yırtılması, omurların kırılması, omuriliğin yaralanması ve omurilikten çıkan sinirlerin zedelenmesi en sık görülen tablolardır. Travmalar, sıklıkla boyun ve bel omurga bölgelerinde görülmektedir.
Omurga Ve Omurilik Yaralanmalarının Belirtileri
- Yaralanan bölgenin aşağısında uyuşukluk, güçsüzlük, duyu kaybı, hareketsizlik
- Hareketle birlikte gelen ağrı
- Solunum güçlüğü ( Eşlik eden kafa travması sonucunda oluşabilecek bilinç kaybı nedeniyle de görülebilir)
En Sık Boyun Yaralanıyor
Araç içi trafik kazalarında boyun travmaları sık görülmektedir. Ani fren ya da durma ile kafanın tüm ağırlığı boyun bölgesine dolayısı ile boyun omurgasına yüklenmektedir. Motosiklet kazalarında ise boyun ve omurganın diğer kısımları tamamen savunmasızdır.
Yüksekten düşmeler de omurga ve omurilik yaralanmaları ve buna bağlı felç nedenlerindendir. Omurgası kırılıp, omuriliği yaralanan kazazedenin hayatı için kritik süreç hasar anından hemen sonra başlar. Hasarlanan omurilik, bilinçsiz kurtarma ve yardım çalışmaları daha da zedelenebilir.
Kurtarma
İlk sorulması gereken soru “ Ne kadar zamanım var ?” sorusudur. Yanıtı bulabilmek için yaralının durumu ve olay mahalli değerlendirilmelidir. Olay mahali yangın, patlama, çökme tehlikesi gibi ek risk faktörleri taşımıyor ise veya yaralının durumu çok hızlı davranmayı gerekli kılmıyor ise (kanama, üst solunum yolu tıkanıklığı, nabzın alınmaması, dakika solunum sayısının ileri derecede azalması gibi) müdahale için kurtarma ekipleri ve deneyimli sağlık personelinin gelmesi beklenmelidir.
Yukarıda belirtilen ve mutlak taşıma gerektiren durumlarda da hastayı mümkün oldukça fazla hareket ettirmeden sert ve düzgün bir zemin üzerine alarak taşıma yapılmalıdır. Unutmayın ki bilinçsiz yapılan müdahaleler daha büyük zararlara neden olabilmektedir.
28.1.2011 - 4714
|