Tedaviye geç kalınan ve kronik hale gelen orta kulak iltihabı, kalıcı sağırlığa neden olabiliyor.
Uzmanlar, iltihabın etkisiyle kulak zarının delinmesi ile başlayan hastalığın, bazen kulakta tıkanıklık, işitme azlığı, çınlama, zarda deformasyon, kemikcik iletim mekanizmasında bozulma ile kendini gösterdiğini ve hastalığın kronikleşmeye başladığında derecesi farklı olmak kaydıyla kesinlikle işitme kaybına yol açtığı uyarısında bulunuyor.
Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Suat Özbilen, orta kulak iltihabının viral ve bakteriyel enfeksiyon şeklinde olan ve genellikle üst solunum yollarında bir enfeksiyonu takiben iltihap oluştuğunu söyledi.
Orta kulak iltihabının Türk toplumunda sık görülen kulak burun boğaz hastalıklarından biri olduğunu ve her insanın yaşamının bir döneminde bu sorunla karşılaşabileceğini belirten Özbilen, hastalığı en çok yeni doğan, okul öncesi ve okul çağındaki çocuklarda sık görüldüğünü, erişkinlikte bu olasılığın azaldığını ifade etti.
Üst solunum yolu sorunu olan bir çocukta kolaylıkla orta kulak iltihabı gelişebileceğini dile getiren Özbilen, ''Erişkinler en sık nezle oluyor. Ama çocuklarda anatominin küçük olması, burun, sinüs ve orta kulağın birbirine çok yakın olması risk faktörleri de eklendiğinde hastalık gelişimini kolaylaştırıyor'' dedi.
Özbilen'in verdiği bilgiye göre, hastalık iltihabın etkisiyle kulak zarının delinmesi ile başlıyor ve kimi zaman kulakta tıkanıklık, işitme azlığı, çınlama, zarda deformasyon, kemikcik iletim mekanizmasında bozulma görülebiliyor ve ağrıya yol açıyor. Özellikle gece ortaya çıkıyor.
Hastalığın evresine göre kulak da akıntı görülebiliyor. Ağrıdan sonra kulak içindeki iltihabi materyaller zarı dışa doğru itiyor, şişiriyor ve bazen de kulak zarından hafif kanlı bir sızıntı olabiliyor. İltihabın bu şekilde dışarı çıkış yolu bulması, vücudun kendini korumaya alması olarak gösteriliyor.
Her zaman kulaktan iltihap akması ''iyi'' anlamına gelmiyor. Kulakta devamlı bir akıntı olması, orada doku tahribi olduğunu ve hastalığın kronikleştiğini; ilaç kullanımı ile geçmeyen sürekli akıntı halinde ise kulak içinde ciddi bir harabiyet geliştiğini gösteriyor.
Orta kulak iltihabı, her üç vakadan birinde kendiliğinden iyileşiyor. Hastalık, hasar bırakabildiğinden her koşulda hekim kontrolü gerekiyor. Hekim denetiminde yürütülen tedavi ile hasar miktarı az olduğunda tamamen normale dönülebiliyor.
Hastalık, başlamasının ardından tedavi sonrasında üç hafta içinde iyileşmesi halinde akut orta kulak iltihabı, 3 haftadan 3 aya kadar devam etmesi halinde yarı sinsi orta kulak iltihabı ve 3 ay sonrasında ise kronik orta kulak iltihabı olarak tanı alıyor.
Hastalık, iltihabın etkisiyle kulak zarının delinmesi ile başlıyor. Akıntı kesildikten sonra bile zamanla sık sık kendini yineliyor. Bazen kulakta dolgunluk, zarda çökme, kemik mekanizmasında bozulma görülebiliyor. Bu nedenle hekim kontrolü gerekiyor. Tedavi edilmeyen kronik hale gelen orta kulak iltihabı kalıcı sağırlığa neden olabiliyor. Hastalık, akuttan çıkıp kronikleşmeye başladığında derecesi farklı olmak kaydıyla kesinlikle işitme kaybı gelişiyor.
18.5.2011 - 7358
|