Avrupa genelinde yapılan bir çalışma, kalpten ölümlerde kadınların erkekleri geçtiğini ortaya koydu. Kadınlarda kalp hastalıklarına bağlı ölüm oranları yüzde 55!
|
|
|
|
|
|
|
|
Türk Kardiyoloji Derneği Başkan Yardımcısı ve Avrupa Kardiyoloji Derneği Ateroskleroz ve Vasküler Biyoloji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Lale Tokgözoğlu, Avrupa’da kalp hastalıklarından ölüm oranlarının kadınlarda yüzde 55 oranıyla erkekleri geçmesi nedeniyle “Kırmızı Alarm Çalışması” adıyla bir rapor yayınlandığını söyledi.
Tokgözoğlu, birkaç yıl önceki raporlarda kadınlardaki ölüm oranlarının yüzde 40’larda olduğunu belirtti. Kalp damar hastalıklarının kadınlarda daha farklı seyrettiğini, erkeklere göre risk faktörlerinin değişiklik gösterdiğini anlatan Tokgözoğlu, bu konuda hem hekimleri hem de halkı bilinçlendirmeyi amaçladıklarını kaydetti.
Raporun içeriği;
- Kalp ve damar hastalıkları kadınlarda başlıca ölüm nedeni olup, Avrupa’daki kadınlarda ölümlerin yüzde 54’ünü oluşturmakta.
- Kadınlarda erkeklere göre 10 yıl daha sonra ortaya çıkıyor ve özellikle menopoz sonrası artıyor.
- Kadınlar risk faktörlerini daha az fark etmekte ve tarama programlarına daha az katılmakta.
- Diyabetik kadınlarda koroner arter hastalığı veya inme gelişme riski erkeklere göre daha yüksek. Kalp krizi sonrası hastalığın seyri daha kötü ve ölüm riski daha fazla.
- Fark edilmemiş kalp krizine kadınlarda daha fazla rastlanmakta.
- Kalp yetersizliği genç yaşlardaki erkeklerde daha sık görülürken, 75 yaşından sonra durum tam tersine dönüyor. Yaşam beklentisinin artmasıyla birlikte önümüzdeki yıllarda kalp yetersizliği olan kadın hasta oranının daha da fazlalaşacağı öngörülmekte.
- Ritm bozukluğu, uzun dönemde özellikle kadınlarda inme, kalp yetersizliği riskini artırmakta.
- Araştırmalar kalp damar hastası kadınların yetersiz tedavi edildiğini gösteriyor. Kadınlarda ilaç dozlarının sıklıkla yüksek kaldığı ve uygun tedaviye başlanmak üzere hastaneye zamanında ulaşma oranlarının erkeklere göre daha az olduğu ortaya kondu.
Rapora göre, kardiyovasküler araştırmalarda kadınlar yeterli derecede temsil edilmiyor. Araştırmaların sadece yarısı cinsiyete göre analiz ediliyor. Erkeklerin sıkça kullanıldığı araştırmalarda kadın hasta denek sayısı yüzde 15’lere kadar düşüyor.
Bu yetersiz temsil oranı, özellikle kolesterol düşürücü tedavi ve kalp yetmezliği alanlarında dikkat çekici. Sonuç olarak birçok ilacın güvenlik ve etkinliği ağırlıklı olarak erkeklerde değerlendiriliyor. Bilimsel araştırmalar, cinsiyet farklılıklarına değinmekle birlikte, genel olarak kadınların korunma veya tedavisine yönelik özgün öğütler içermiyor.
11.12.2010 - 3469
|
|
|
|
|
|