Anne adaylarının en önemli endişelerinden biri hamilelik döneminde vücutlarının kalsiyum rezervlerinin bebeğin gelişiminde oynadığı rol nedeniyle, bedenlerinde kalsiyum eksikliğine bağlı ortaya çıkabilecek veya gelecekte karşılaşabilecekleri sorunlardır. Bu konuda anne adayları hekimler tarafından aydınlatılmalı ve beslenmede mutlaka kalsiyum açısından zengin yiyeceklerin alınmasına dikkat edilmelidir.
Kalsiyum nedir?
Hemen herkesin bildiği gibi kalsiyum kemiklerin ana yapısında bulunan ve onların güçlü kalmasını sağlayan bir mineraldir. Ancak bu önemli ve vücudunuzun her gün gereksinim duyduğu mineralin görevleri bunlarla sınırlı değildir. Kalbinizin düzenli atması, kan pıhtılaşma sisteminizin düzenli işlemesi, sinirlerinizin sağlıklı çalışması ve kaslarınızın düzgün fonskiyon görmesi de kalsiyumun yardımıyla olur. Kalsiyum organizmanızın düzgün çalışmasında kilit rol oynar. Vücuttaki kalsiyumun yüzde 99'u kemiklerde ve dişlerde bulunur.
Geriye kalan yüzde 1 ise kanda ve yumuşak dokulardadır. Bu yüzde 1 oranındaki kalsiyum çok az bir miktar gibi görünse de son derece büyük bir hayati öneme sahiptir. Yukarıda söz ettiğimiz etkiler işte dolaşımda bulunan bu çok az miktardaki kalsiyum yardımıyla olur.
Kanda bulunan bu yüzde 1 oranındaki kalsiyum iki kaynaktan elde edilebilir
Bu da uzun vadede kemiklerde zayıflama ve güçsüzlüğe yol açacaktır. Kalsiyum-dolaşım-kemikler arasındaki ilişki incelendiğinde iki ana sonuç ortaya çıkar: Kemikleri koruyan kalsiyum, besinler ile alınan kalsiyumdur. Kemikleriniz yapısal fonksiyonlarının yanı sıra vücudunuzun acil kalsiyum gereksinimi için depo görevi görür
Kemikler statik ve ölü dokular değildir. Bu görevleri yerine getirebilmek için sürekli yapım ve yıkım halinde olan dinamik ve canlı dokulardır. Eğer besinler yolu ile yeterli kalsiyum alınmazsa kemiklerde yıkım olayı hızlanır ve vücut gereksinimi olan kalsiyumu kemiklerden sağlar.
Eğer bir süre sonra yapım hızı kalsiyum eksikliği nedeni ile yıkım hızının gerisinde kalırsa kemikler zayıflar ve kırılgan hale gelir. Bu durum "osteoporoz " olarak adlandırılır. Dramatize etmek gerekirse bu gibi durumlarda çok sert el sıkışmak bile kırıklara neden olabilir.
Hamilelikte kalsiyum ihtiyacı neden artar?
Kişinin kalsiyum ihtiyacı daha doğmadan önce başlar. Anne karnında gelişmekte olan bebeğin de güçlü kemiklerinin ve dişlerinin olması için kalsiyuma gereksinimi vardır. Ayrıca sağlıklı sinir sitemi, kalp ve kas yapıları için de kalsiyum önemlidir.
Tıpkı anne için olduğu gibi, gelişimini hızla devam ettiren bebeğin kalp atım ritminin normal ve kan pıhtılaşma sisteminin düzgün şekilde gelişmesi için yeterli kalsiyum alması şarttır. Araştırmalar gebelik sırasında saatte 13 miligram ya da başka bir deyişle günde 250-300 miligram kalsiyumun plasentadan geçerek bebeğe ulaştığını göstermektedir.
Buna göre doğduğu zaman bebeğin vücudunda yaklaşık 25.000 miligram kalsiyum bulunacaktır. Bebeğin vücudunda bulunan bu kalsiyumun tek kaynağı annedir. Eğer hamilelik sırasında yeterli miktarda alınmazsa bebeğin gelişimi sırasında gereksinim duyduğu bu büyük oranda kalsiyum annenin vücudundan ve kemiklerinden sağlanır. Bu durum daha sonraki dönemlerde anne sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir.
Günlük ne kadar kalsiyuma ihtiyaç vardır?
Kadın ya da erkek, hamile ya da değil, tüm insanların günde 1.000 miligram kalsiyum almaları gereklidir. 50 yaşın üstündekilerde bu miktar 1.200 miligramdır. Hamile kadınlarda ise günlük gereksinim normalden 500-1000 miligram daha fazladır. Buna göre hamile bir kadın günde 1.500-2.000 miligram kalsiyum almalıdır.
Yeterli kalsiyum nasıl alınabilir?
Vücudun tek kalsiyum kaynağı besinlerdir. Yapılan araştırmalar kalsiyum düzeylerinin toplumların beslenme alışkanlıkları ile yakından ilgili olduğunu gösteriyor. Özellikle gelişmiş toplumlarda kalsiyum eksikliği önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Sanılanın aksine kalsiyum sadece sütte bulunmuyor. Pek çok sebze de önemli oranda kalsiyum içeriyor. Biz bu açıdan özellikle Amerika'lılara göre oldukça şanslıyız. Yoğurt başta olmak üzere peynir ve benzeri süt ürünleri soframızda her zaman yer bulmakta. Ancak tüm dünyada yaşanan globalleşme bizim beslenme tarzımızı da yavaş yavaş değiştirmektedir. Eğer günde 2-3 bardak süt içilmiyorsa yeterli miktarda kalsiyum alınmadığından söz edilebilir.
Toplum olarak beslenme alışkanlıklarımızda süt ürünlerine fazlasıyla yer veriyor olmamız hamilelik sırasında kalsiyum alımına dikkat etmememiz anlamına gelmez. Hatta doktorun verdiği vitamin haplarından alıyor olunması da anne adayını bu sorumuluktan kurtarmaz. Çünkü bu haplar yaklaşık 300-400 miligram kalsiyum içerir. Hamileyken günlük gereksinimin 1.500-2.000 miligram olması gerektiği unutulmamalıdır. O halde geriye kalan ihtiyacı karşılamak için 2 yol vardır: ya kalsiyum hapları alınması ya da beslenmeye dikkat edilmesi.
Sıkça tüketilen bazı besin maddelerinin kalsiyum içerikleri:
•Besin Miktar Kalsiyum (mg)*
•Yoğurt (yağsız): 1 kap 450
•Yoğurt (az yağlı): 1 kap 415
•Süt (kaymaksız): 1 bardak 300
•Sardalya (kılçıklı): 1 porsiyon 325
•Somon balığı: 1 porsiyon 205
•Beyaz peynir: 1 kibrit kutusu 75
•Kuşkonmaz: 100 gram 25
•Kayısı: 100 gram 14
•Muz: 100 gram 6
•Kurufasulye: 100 gram 17
•Brokoli: 100 gram 48
•Brüksel lahanası: 100 gram 42
•Ispanak: 100 gram 99
Hamilelikte kalsiyum alımının başka yararları da vardır
Kuzey Karolina Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada hamileliklerinde yeteri kadar kalsiyum almayan kadınların kanlarında bebeğe zararlı olabilecek bazı maddelerin yükseldiği saptanmıştır. Bunlardan en önemlisi kurşundur. Araştırmada kan kalsiyum düzeyi düşük olan kadınlarda kurşun seviyelerinin yükseldiği gözlenmiştir.
Bu durum özellikle hamileliğin ikinci yarısında daha belirgin olmaktadır. Vücuttaki kurşunun %95'i kemiklerde bulunmaktadır ve kanda yükselmesi kemik erimesinin bir belirtisi olabilir. Kurşun düzeyleri yükseldiğinde kalp, dolaşım ve sinir sisteminde sorunlar yaşanabilmektedir. Bir başka araştırmada ise yeterli kalsiyum alımının gebelikte görülen preeklempsi (gebeliğe bağlı yüksek tansiyon) riskini azalttığı saptanmıştır.
Bazı uzmanlar ise özellikle hamileliğin son dönemlerinde kalsiyum alımının doğum sancılarının daha az hissedilmesini sağladığını ileri sürmektedirler. Ayrıca kanda kalsiyum düşüklüğü doğum sonrası kanama riskinde artışa neden olabileceğinden önemlidir.
Sonuç olarak, gebelik boyunca hem anne hem de bebek sağlığı için kalsiyum hayati önem taşıyan bir mineraldir. Anne adayı, mutlaka uzman hekim denetiminde günlük kalsiyum gereksinimini karşılayacak bir beslenme düzeni uygulamalıdır.
13.8.2010 - 1893
|