Emziren annenin yeterli süt salgılayabilmesi için günde, normal gereksinimine ek olarak 700 kaloriye ihtiyaç vardır.
Bu miktarın 500 kalorisi annenin yediği besinlerden,200 'ü ise gebelikte kazanılan besin depolarından karşılanır.Bu durum bir çok emziklilik döneminde bulunan kişiler için ,gebelik süresince kazanılan ağırlığın kaybedilmesinde büyük etkendir.
Emzirme annenin vücudunun tekrar gebelik öncesi görüntüye dönmesine yardımcı olur. Emzirmek uterusun kasılmasını uyarır, küçülmesini sağlar,annenin karın bölgesi daha hızlı bir şekilde biçime girer.Emzirirken düzenli ağırlık kaybı görülürken anne sütünün üretimi etkilenmez.
Emziklilik dönemi boyunca birçok besin öğesine olan gereksiniminiz artar. Protein ve kalsiyum özellikle karşılanması gereken besin öğelerinin başında gelmektedir. Yeterli düzeyde kalsiyum tüketilmediği takdirde, vücudunuz kemiklerdeki kalsiyum depolarını kullanır.
Bu durum,anne sütündeki kalsiyum düzeyini dengede tutmak üzere sisteme giren vücudunuzun uyum mekanizmasıdır.Kalsiyum kayıpları,yaşınız ilerledikçe osteoporoz oluşumu için büyük bir risktir.Vücut hücrelerinin yenilenmesi ve doku sentezinin devamı için de protein tüketimi yeterli ve dengeli miktarlarda alınmalıdır.
Yine emziklilik döneminde magnezyum, çinko, b vitaminleri, folik asit ve manganez, bakır gibi minerallere olan gereksinimler de, artan ihtiyaçlar arasında yer almaktadır.
Sıvı Alımını Unutmayın!
Özellikle emziklilik döneminde, süt üretiminin devamlılığı için sıvı alımı çok önemlidir. Ortalama günde alacağınız 3 lt sıvı tüketimi ve bebeğinizi sık aralıklarla emzirmeniz sütün devamlılığında en önemli faktörler arasında yer almaktadır.
Sıvı alımı günde ortalama 3 litre (10-12 su bardağı) kadar olmalı ve özellikle su, ıhlamur, nane, papatya gibi bitki çayları, az şekerli veya şekersiz komposto suları, meyve suları, limonata ve süt gibi hafif doğal içecekler şeklinde tercih edilmelidir.
Emziklilik dönemlerinde sütün bollaşması için annenin iyi beslenmesi, stresten uzak ve yeterince dinlenmiş olması ve bebeğini sık aralıklarla emzirmesi önemlidir.
Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yumurta, peynir gibi besin grupları mutlaka günlük beslenme programınızda yer almalıdır.
Protein ihtiyacınızın karşılanması için her gün mutlaka yumurta veya etli sebze yemeği veya kurubaklagil yemeği beslenme programınızda yer almalı
( n-3 ) yağ asitlerinden zengin su ürünleri tüketiminin artırılması anne sütünün bu yağ asitleri içeriğini arttırmaktadır. Özelikle balık, protein değeri bakımından ve omega-3 içeriği bakımından zengin bir besindir ve bu dönemde tüketimine ağırlık verilmelidir.
Kuru fasulye , nohut , mercimek ve bulgur karışımı yemekleri , portakal , mandalina , domates , maydanoz , yeşil biber , taze soğan gibi C vitamini yönünden zengin sebze ve meyvelerle birlikte tüketmeye özen gösterin
Vitamin ve minerallerin zengin kaynağı olan taze meyve ve sebzeleri her öğünde düzenli olarak tüketin.
Salam , sosis , sucuk gibi katkı maddesi ( dayanıklılığını arttırmak amacı ile eklenen) içeren besinlerden mümkün olduğu kadar uzak durun.
Mutlaka iyotlu tuz kullanın çünkü ana rahmindeki bebeğin gelişiminde önemli olan ,yetersizliği zeka geriliğine neden olan iyot , doğal besinlerle alınamaz.
Çay ve kahveyi günde 2 kez tüketebilirsiniz. Fazla içilen çay , kahve ve koladaki kafein süte geçerek bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkiler. Demir emilimini engellediği düşünülerek yemek sırasında ve yemekten hemen sonra çay ve kahve alınmamalıdır.
Bunun yanında demir emilimini kolaylaştırdığından dolayı ,C vitamininden zengin olan taze meyve suları daha uygun bir seçimdir. Çayı tercih edecekseniz, ikindi ve kuşluk gibi öğün aralarında yani yemek yedikten 1-2 saat sonra açık olarak için. İçecek olarak ıhlamur , nane, papatya , kuşburnu,ısırgan otu gibi bitki çaylarını tercih edin.
11.5.2011 - 7138
|