Dr. Mehmet Öz enerji düşüklüğünün başlıca nedenlerini açıklıyor.
|
|
|
|
|
|
Enerjinizi düşürme işlemini başlatan nedir? Domino taşlarını oluşturan ve ilk dominonun düşmesine ne neden olur? Tabii ki bütün cevapları tam olarak bilmiyoruz ama hücresel enerji santralleri olan mitokondrileri verimsiz hale getiren bazı unsurları biliyoruz. Başlıca 3 unsur:
İnsülin direnci: Şekeri, üretim fabrikalarımıza ulaştırmada yetersiz kalırız ve şekerimizi, enerji üretmek için kullanacak hücrelere (kas hücreleri gibi) taşımak yerine yağ depolarına dağıtırız.
Virüsler ve diğer enfeksiyonlar: Akut veya kronik fark etmez, düşük dereceli enfeksiyonlar şalterlerin atmasına neden olabilir. Genelde birilerinin gelip sigorta kutumuzdaki kabloları aşındırarak sağlanan enerji miktarını azalttığına şahit oluruz veya kablolar onları onarılmış bir şekilde tutmaya yarayan besin maddelerinin eksikliğinden dolayı aşınırlar (örneğin; sağlıklı bir yağ asidi olan DHA eksikliği). Bu durum, bir hamilelik veya bağışıklık sisteminin hassaslaştığı bir hastalık sonrası 'enerji kaybı' sürecini başlatır. Birçok insan hücresi çekirdeğinde fibromiyalji gibi ciddi enerji eksikliği olan viral moleküller bulunmuştur. Bir bölge daha az enerjik hissettiğinde diğer bölgeye daha çok yüklenerek bu süreci hızlandırırsınız, böylece virüslerin yol açtığı küçük bir kablo aşınması çoğu zaman yorgun hissetmenize neden olur.
Uyku problemleri: Birçok insan her istediğinde uykuya dalma sorunu yaşar. Ayrıca çoğumuz (evet, ben bile) uykuya dalma becerimizi veya iyi bir uyku uyumamızı kısıtlayan olumsuz alışkanlıklar geliştiririz ve böylece bir kısır döngüyle mücadele içine girmek zorunda kalırız. Bağışıklık sisteminiz ihtiyacı olan bütün enerjiyi istediğinde, (örneğin sizin için bir enfeksiyonla savaşırken) mevcut enerji yeteri kadar dinlenmezse bahsettiğimiz kabloların aşırı ısınmasına neden olur ve enerji probleminizin daha da kötüye gitmesine yol açar. Bu durum bağışıklık sisteminizin diğer enerji stoklarınızdan alabileceği enerjiyi azaltır. Böylece daha yorgun hissedersiniz. Yeterli miktarda veya kaliteli bir uyku uyumadığınızda (uykunuz yeteri kadar derin olmadığında veya yeteri kadar rüya görmediğinizde), ağrıya daha yatkın hale gelirsiniz. Bu ekstra ağrı da enerji hattını boşaltır ve böylece neredeyse daha günün başında yorgun hissedersiniz. Uyku, güzel olmak için de önemlidir.
Dr. Mehmet Öz
31.1.2012 - 10658
|
Prof.Dr. Mehmet Öz |