Araştırmalar Türkiye'de 18 yaşın üzerinde olan her 7 kişiden birinin böbrek hastası olduğunu, ancak hastalığının farkında olmadığını gösteriyor. 10 Mart Dünya Böbrek Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ercan Ok "bacaklarda şişlik, idrardan kan gelmesi, gece sık idrara çıkmak, tansiyon yüksekliği böbrek hastalığının göstergeleri olabilir. Bu belirtilere sahip hastalar mutlaka doktorlarına görünmelidir " dedi. Prof. Dr. Ok, böbrek sağlığımızı nasıl koruyabileceğimize dair tavsiyelerde bulundu.
Türk Nefroloji Derneği'nin geçtiğimiz yıllarda yaptığı araştırmalar Türkiye'de böbrek hastalığı sıklığının oldukça yüksek olduğu sonucunu ortaya çıkardı. Ülkemizde yaklaşık 7 milyon kişi hafiften ağıra değişen derecelerde böbrek hastalığına sahip olabilir. Bu hastaların büyük bir oranı hastalığından habersiz. Dünya Böbrek Günü nedeniyle açıklamalarda bulunan Ege Üniversitesi Nefroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Ok, böbrek rahatsızlıklarının nasıl fark edilebileceğine ve böbreklerimizi nasıl koruyacağımıza dair ipuçlarını paylaştı.
Bunlardan şikâyetçiyseniz böbreklerinize dikkat edin!
Uzmanların üzerinde hem fikir olduğu konuların başında, hastalığa yakalanmadan, sağlığımıza dikkat ederek böbreklerimizin korunması konusu geliyor. Peki, böbrek sağlığımızı nasıl koruyabiliriz? Konuyla alakalı tavsiyelerde bulunan Prof. Dr. Ercan Ok, "Bazı hastalıklar böbrek yetmezliği riskine işaret edebilir. Bunlar;
-Bacaklarınızda şişlik
-İdrarınızdan kan gelmesi
-Geceleri sık sık idrara çıkmadır.
Eğer bu belirtiler sizde varsa böbrek hastası olma olasılığınız bulunuyor.. Bu belirtilere sahip hastalar düzenli olarak doktora görünmeli ve tahlil yaptırmalılar. Ayrıca yüksek tansiyon ve şeker hastaları ile tekrarlayan böbrek taşı problemi olanların da böbrek sağlığı konusunda çok daha dikkatli olmaları gerekiyor " dedi.
Bilinçsiz ve reçetesiz ilaç tüketmekten kaçının
Prof. Dr. Ercan Ok, ilaç kullanımının doktor kontrolü altında olması gerektiğini vurgulayarak, "Maalesef ülkemizde bilinçsiz ve reçetesiz bir ilaç kullanma alışkanlığı var. Doktora danışılmadan alınan ilaçlar ilerleyen dönemde farklı yakınmalara ve hastalıklara neden olabiliyor. Özellikle böbrekleri fazla yoran ilaçlar var. Bu sebeple gereksiz ve reçetesiz ilaç kullanmaktan kaçınmak gerekiyor " diye konuştu.
Hazır gıdalardan uzak durun ve tuzu azaltın
Böbrek hastalıklarına yol açan en büyük nedenlerden biri de sağlıksız beslenme alışkanlıkları. Prof. Dr. Ercan Ok, böbrek sağlığımızı korumak için hazır gıdalardan olabildiğince uzak durmamız gerektiğini söyledi. Yemeklerde kullandığımız tuz oranın mümkün olduğunca azaltılmasının önemli olduğunu dile getiren Ok, "Hazır gıdalardaki tuz oranı oldukça yüksek. Bu nedenle hazır gıdadan kaçınılması önem taşıyor. Bu tarz ürünleri tüketmezsek, doğal olarak vücudumuza gereğinden fazla tuz da almamış oluruz. Evde kendi hazırladığımız yiyeceklerdeki tuz oranını belirlemek bizim elimizde. Hazır gıdalardan uzak durmak, kontrolü sağlamak ve böbrek sağlığımızı korumak açısından önemli bir adım " dedi.
Vücudunuzun ihtiyacı kadar su tüketin!
Prof. Dr. Ercan Ok, çok tartışılan su tüketimi konusunda şöyle konuştu: "Her insanın sıvı ihtiyacı değişkenlik gösterir. Bu nedenle kişinin yeteri kadar su tüketerek susuz kalmaması gerekir. Ancak az su tüketmek zararlı olabildiği gibi, aşırı su tüketmek de özellikle böbrek hastalığı, kalp hastalığı, karaciğer hastalığı olan kişilerde bazı sorunlara yol açabilir. Tekrarlayan böbrek taşı olan hastalarda çok su içmek uygun iken, bunlar dışında bol su içmeyi önermek için sağlam kanıtımız yok. O yüzden, ihtiyaç duyduğumuz, susadığımız kadar su içmeliyiz. Bu noktada kişinin vücut ihtiyacı ön plana çıkıyor "
'Ev Hemodiyalizi' böbrek hastalarının umudu oluyor
Prof. Dr. Ercan Ok, böbrek hastalıklarını önlemenin sağlığımız için birincil adım olduğunu söylese de, Türkiye'de şu an sayıları 60 bini aşan kronik böbrek yetmezliği hastası olduğunu ve bu hastalara yeni bir yaşamın kapısını aralayan 'Ev Hemodiyalizi'nin bugün Türkiye'de 300'ün üzerinde hasta tarafından uygulandığını ifade etti. Prof. Dr. Ercan Ok, "Klinik diyalizinin alternatifi olan Ev Hemodiyalizi, kadavradan böbrek nakline eşit, oldukça etkili bir tedavi türü olarak hastaların umudu oluyor. Diyaliz hastalarına daha kaliteli bir yaşam imkânı sunan Ev Hemodiyalizi sistemi, SGK tarafından ücretsiz olarak hastaların evlerine kuruluyor. Klinikte 3 gün 4 saat diyaliz olma imkânına sahip olan hastalar, Ev Hemodiyalizi'ni tercih etmeleri halinde, 2 aylık bir eğitimin ardından diyalizlerini evlerinde kendileri uygulama ve diyaliz süresini daha uzun tutma olanağına sahip oluyorlar. Gece uyurken yapılabilen ev hemodiyalizi sayesinde hastalar zamanlarını diledikleri gibi değerlendirebilmenin yanında klinik diyalizi sonrası yaşadıkları tüm yan etkilerden (halsizlik, kramp, bayılma, tansiyon düşmesi vs) kurtuluyor. İlaç kullanımını ve perhiz uygulamasını asgari düzeye indiren ev hemodiyalizi, hastaların yaşamlarına daha kaliteli bir şekilde devam etmesini sağlıyor " açıklamasını yaptı.
3.3.2016 1 - 20216
|