Beyin ve ona bağlı olarak omurganın içinde belimizin altına kadar uzanan omurilik bizim merkezi sinir sistemimizi oluşturur. Bu yapının herhangi bir nedenle hasara uğraması beyin ve omurilik felçleri dediğimiz hastalıklara yol açar.
Omurilik felçlerinde başta gelen sebep, trafik kazaları ve düşme sonucu yaralanmalardır. Son yıllarda şiddet olayları sonucunda omurilik yaralanmalarına da sık rastlamaktayız. Aynı şekilde beyin felçlerinde de sözünü ettiğimiz kaza ve düşmeler önemli bir yer tutmaktadır.
Ancak beyin felçlerinde daha başka önemli sebepler vardır. Bunlar da beyni besleyen kan damarlarının herhangi bir pıhtı ile tıkanması ya da yüksek tansiyon gibi sebeplerle kanaması ile o damarın beslediği beyin bölgesinin beslenememesi vb. olarak sayılabilir. Bütün bunlara ilave olarak sinir sistemini etkileyen bazı hastalıklar da bu felçlere yol açabilir.
Merkezi sinir sistemimizi bizim ana kumanda merkezimiz olarak kabul etmek gerekir. Dolayısıyla MSS'nin hangi bölgesi yaralanmışsa o bölgeye yönelik fonksiyonlar yerine getirilemeyecektir. Örneğin boyun bölgesindeki bir omurilik yaralanmasında o seviyenin altında kalan gövde, kol ve bacaklarda kısmen ya da tamamen duyu ve hareket kaybı oluşur.
Hasta desteksiz oturamaz, dışkı ve idrarını kontrol edemez. Daha aşağıda, örneğin bel bölgesindeki bir omurilik yaralanmasında ise kollara ve gövde kaslarına giden sinirler kurtulduğu için hasta kollarını kullanır. Yardımsız sandalyede oturur ama ayaklarını kullanamaz, dışkı ve idrar kontrolünü yapamaz.
Beyin yaralanmalarında ise yine vücudun çeşitli bölgelerinde hareket ettirme sorunu yaşanır ama buna ek olarak önemli bir sorunla daha karşılaşırız. Beyin aynı zamanda düşünce, algı, idrak, hafıza gibi fonksiyonlara da sahiptir.
Dolayısıyla beynin hangi bölgesi yaralanırsa o bölgeye ait bu tür ek bulgular ortaya çıkar. Örneğin beynin ön bölgesinde bizim frontal lob dediğimiz alandaki bir yaralanma muhakeme yeteneği kaybına yol açar ve hasta hareketlerini toplum içinde kontrol edemez. Temporal lob denen beynin yan bölge hasarında ise hafıza ve konuşma sorunlarıyla karşılaşabiliriz. Bu örnekleri çok artırmak mümkündür. Bütün bunların yanında bu tip hastaların hemen tümünde bağımsızlıklarını kaybedip başkalarına bağımlı yaşam ortaya çıktığı için başta ağır depresyon olmak üzere çok ciddi psikolojik sorunlar görülmektedir.
Tedavi Nasıl Yapılır?
Tedaviyi erken ve geç dönem olarak ayırmak gereklidir. Erken dönem yaralanma ya da hastalığın ilk oluşma anından hastanın klinik durumunun stabilleştiği ana kadar yapılanları kapsar.
Bu dönemde;
- İlk yaralanma anında hastayı bir merkeze nakledene kadar hastaya uygun pozisyon vermek ve zarar vermemek,
- Hastanede ilk sekiz saat içinde verilen ilaçlarla hasarı biraz olsun azaltabilmek çok önemlidir.
- Yaralanma bölgesinde hasarın giderek artmasına yol açan bir sorun varsa bunun hemen kaldırılması için cerrahi bir müdahale gerekebilir.
- Özellikle beyin yaralanmalarından sonra oluşan beyin ödemi ile mücadele de çok önemlidir.
Hasta stabil hale geldikten sonra bir rehabilitasyon merkezine nakli ve tedavinin orada devamı uygun olacaktır.
Bilinen klasik tedavilerle, hasar gören sinir dokusu iyileştirilemez, bazı kaybedilmiş fonksiyonlar tamamen kazandırılamaz. Bu sebeple rehabilitasyon merkezleri kullanılır. Sinir sistemi yaralanmalarında kaybedilen dokunun telafisi şu an mümkün değildir. Bu sebeple kaybedilen bazı fonksiyonların tamamen eski haline getirilebilme imkanı yoktur. İşte bu yüzden burada rehabilitasyon tanımını kullanıyoruz.
Rehabilitasyon kişinin herhangi bir hastalık ya da yaralanma sonrası oluşan durumuyla günlük bağımsız yaşamına, toplum ve mesleki hayatına döndürülmesi çabalarının tümüdür. Ekibin başında bir fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı yer alır.
Ancak rehabilitasyon tam anlamıyla bir ekip işidir. Ekibin olmazsa olmaz diyebileceğimiz diğer üyeleri; fizyoterapist, uğraşı terapistleri, yutma-konuşma bozuklukları terapistleri, rehabilitasyon konusunda eğitilmiş hemşireler, psikologlar, ortez-protez uzmanlarıdır. Ayrıca zaman zaman hastada oluşabilecek yatak yaraları nedeniyle bir plastik cerrah, idrar sorunları nedeniyle bir ürolog, ağrı sorunları nedeniyle bir algolog ekibe katılabilir.
20.1.2011 - 4396
|