|
TALASEMİ ve Lösemililer Derneği Başkanı Faruk Başdemir, "Talasemi hastaları taşıyıcı, yani genetik hastaları olduğu için nüfusun yüzde 4'ü taşıyıcı. Kayseri de Sağlık Bakanlığı tarafından riskli bölge ilan edildi. Yani Türkiye'de 33 ilin arasında Kayseri de var" dedi. Başdemir, toplumda bu konuda farkındalık oluşturmak için çalıştıklarını ifade etti. Kayseri Talasemi ve Lösemililer Derneği Başkanı Faruk Başdemir, 2-8 Kasım tarihleri arasındaki Dünya Lösemi Haftası etkinlikleri kapsamınsa toplumda farkındalık oluşturmak için bazı etkinlikler düzenleyeceklerini söyledi. 'SEBZE AĞIRLIKLI YEMEĞE ÖNEM VERMELİYİZ' Türkiye genelinde her yıl 1.5 milyona yakın hasta sayısının ortaya çıktığını ve insanların bu gibi sıkıntıların farkına ancak başlarına gelince vardıklarını ifade eden Başdemir, "Başa geldikten sonra geriye dönüşü yok bu işin, buradan halkımıza şunu önereceğiz. Özellikle beslenme alışkanlıklarını mutlaka değiştirsinler. Sebze üzerindeki yemek alışkanlıkları çok zayıf. Sebze ağırlıklı yemeğe ağırlık vermemiz lazım. Ege tarafının yemeklerine önem vermemiz gerekir. Meyveye çok ağırlık vermemiz gerekir. Hormonlu gıdalardan uzak durmalı ve organik gıdalara ağırlık vermeliyiz" diye konuştu. 'HASTANELERDE İLİK NAKLİ ÜNİTELERİN ARTMASI GEREKİYOR' Kayseri'nin aynı zamanda Sağlık Bakanlığı tarafından riskli bölge ilan edildiğini de anlatan Başdemir, kentte lösemi hastası sayısının ise 285 olduğunu açıkladı."Talesemi genetik bir kan hastalığıdır" diyen Başdemir, şunları söyledi: "Talasemi hastaları taşıyıcı, yani genetik hastaları olduğu için nüfusun yüzde 4'ü taşıyıcı. Kayseri, Sağlık Bakanlığı tarafından riskli bölge ilan edildi. Yani Türkiye'de 33 ilin arasında Kayseri de var. O yüzden evlilik öncesi zorunlu test yapılıyor, test yaptırılamadan evlenmeye izin verilmiyor. Çünkü bu hastalığın ilerlememesi önüne geçmemiz gerekir. O bakımdan Kayseri'de hasta sayımız 285, ancak Antalya, Ankara, İstanbul gibi illerdeki tedavi gören hastaları da katarsak yaklaşık 700 hasta sayısı ortaya çıkıyor. Lösemi hastalığının Kayseri'de tedavisi üniversite bazında yapılabiliyor. İlik nakli, kök hücre nakli ile çok başarılı sonuçlar elde edildi. Artık Kayseri'de de nakil oluyor. Ayda net iki hasta başarılı bir şekilde tedavi ediliyor. Ancak kapasitenin yükseltilmesi gerekiyor, çünkü yeterli sayıda değil. Zaman zaman hastaları il dışına da gönderiyoruz. Hastanelerde ilik nakli ünitelerin artması gerekiyor" 'SIKINTIMIZ RAMAZAN'DA 'KAN ORUCU BOZAR' ALGISINDA' Kayseri'de özellikle ramazan ayında kan sıkıntısı yaşandığını belirten Başdemir, "Bizim Ramazan ayında hariç kan sıkıntısını aştık sayılır. Gönüllü kan kardeşliği kampanyası başlattık. Hastalarımızın kanları hazır. Kayseri bu konuda iyi yerde. Kanda problem yaşamıyoruz ama bir tek Ramazan ayında Kayseri'de bu huyu değiştiremiyoruz. Kan verme orucu bozmaz desek de, bu algı kafalarından atamadı vatandaşlarımız. Yani illa bozulur düşüncesi ile kan vermek istemiyorlar. Kan alacak arkadaşlar da sıkıntıya düşüyor, o zaman biz sıkıntıya düşüyoruz. Sağlıklı her insan senede en az 2 defa kan verebilir. Kan verince sağlıklı oluşur ve vücudun oksijen oranı fazlalaşır, kan hücreleri yenilenir. Diğer yandan gönüllü ilik nakline aday da olunabilir. Tek sıkıntı vericilerin korkularının olması. Vatandaşlarımız kahvehanelerde oturacaklarına gelsinler, derneğimize üye olsunlar, etkinliklere katılsınlar, farkındalık oluştursunlar" diye konuştu. 'ÇOCUK NOBELİ ALACAK OLAN KAYSERİLİ PROF. EZER İLE GURUR DUYUYORUZ' Toplumda farkındalık oluşturmak için programlar yapmaya devam edeceklerini kaydeden Talasemi ve Lösemililer Derneği Başkanı Faruk Başdemir, 'Çocuk Hakları' dalında Nobel ödülü alan LÖSEV Kurucusu ve Başkanı Prof. Dr. Üstün Ezer'i tebrik ederek, "Aslen Kayseri Pınarbaşılı olan, beraber mücadele verdiğim Üstün Ezer Nobel ödülünü aldı. Kendisini kutluyorum. Hemşerimiz ile gurur duyuyoruz " dedi. - Kayseri
2.11.2017 - 29664
|