Koltukaltı, yüz, eller ve ayaklarda kendini gösteren aşırı terleme birçok psikolojik sorunu da beraberinde getirmektedir. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi'nden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Erkan Yıldırım, kişilik gelişimini engellediğini söylediği aşırı terleme için mutlaka tıbbi yardımın alınması gerektiğini söyledi.
Kişinin, genel anlamda hayat kalitesi düşmektedir” diyen Op. Dr. Erkan Yıldırım, “Günlük hayatın belki de en alışılageldik sosyal davranışları olan yüzyüze bakarak konuşma ve el sıkışma büyük bir işkence haline gelir. Kat kat giyinmenin mümkün olmadığı bahar ve yaz aylarında koltukaltlarında oluşan ter izleri insanlara yaklaşmayı engeller. Kişi, rahat hareket edemez hale gelir. Kolunu kaldıramaz, içinden geldiği gibi sevdiği birine sarılamaz. Ev ziyaretlerinde ise ayakkabıların çıkarılması gerekliliği önemli bir rahatsızlık oluşturur. Terleyen ayaklar, yere basıldığında veya alta alınıp rahatça koltukta oturulduğunda ter izi bırakır. Kişi, büyük bir özenle ne elini ne ayağını kimseye değdirmemeye çalışır” dedi.
Bir diğer örnek ise, sınavlarda temas edilen kağıdın ter yüzünden ıslanmasıdır” diyerek konuya başka farklı bir şekilde de açıklık getiren Op.Dr.Erkan Yıldırım, “Sorular okunamaz veya kağıt yazılamaz hale gelebilir. Bu durumda, başarının doğal olarak düşmesi beklenir. Vermiş olduğum örnek olayların sonucunda, sosyal fobi içinde değerlendirebileceğim, sosyal ortamlardan uzaklaşma ve şiddetle kaçınma davranışı oluşur. Kişi, adeta bulaşıcı bir hastalık taşıyormuşçasına kendini karantinaya alır. İnsan içine çıkmaz istemez. Arkadaşlıklarına mesafe girer.
Sevgili edinemez. Çünkü çok terlemektedir ve bu durum son derece rahatsız edicidir. Öz güven kaybı oluşur. Kişi, giderek daha da kötü hissetmeye başlar. Depresyon kaçınılmaz hale gelir” diye konuştu.
Aşırı terlemenin psikolojik açıdan en tehlikeli hale getiren hastalığın ergenlik döneminde alevlenmesi olduğuna dikkat çeken Dr.Yıldırım, hormon fonksiyonlarının yükselen işlevselliği ile varolan terleme sorunu büyük bir artış gösterdiğini ifade etti. Dr.Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: “Sosyal ve özel ilişkilerin merkez oluşturduğu bu dönemde, aşırı terleme, gençlerde yoğun bir kısıtlanmaya neden olur. Utanma başgösterir. Buna bağlı olarak, kaçınma davranışı ortaya çıkar. Ergen, ne sınıfta rahat konuşabilmektedir. Ne arkadaşlarıyla düşünmeden oyun oynayabilmektedir.
Ne de sevgili edinebilmektedir. Halbuki ergenlik; tam da eğitim, spor, müzik, eğlence, arkadaşlıklar, aşklar gibi çok zengin bir yelpaze üzerinde konumlanmaktadır. Hayatın hiçbir döneminde olmadığı kadar; kişinin hayatı merak ettiği, deneyimlediği ve kendini geliştirdiği bir zaman dilimidir. Bu soyutlanma sonucunda derin bir öz güven kaybı ve buna bağlı olarak kişilik temelinde yoğun hassasiyet ve kırılganlık kaçınılmaz olacaktır.”
Terlemenin beden sağlığı açısından bir gereklilik olduğunu belirten Op.Dr.Erkan Yıldırım, “Fakat, sosyal açıdan her zaman savaşılması gereken ve izlerinin gözükmesine izin verilmeyen bir vücut işlevidir. İnsanı utandırır. Saklama ihtiyacı oluşturur. Diğer insanlardan uzaklaştırır. Aşırı terleme her insanı psikolojik açıdan olumsuz etkiler. Hayat kalitesini ruhsal ve bedensel sağlığın oluşturduğunu kabul edecek olursak, kişilik gelişimini engellemesi beklenen bu rahatsızlık için derhal tıbbi yardımın alınması gerekmektedir”.
11.12.2010 - 3467
|