Dr. Hastane.Com.Tr Doktoru Hastane.com.tr Cevabı:
Mide-bağırsak gazı ve mide şişkinliğinin varlığı, kişiler arasında farklı hastalıkların belirtileri olabilir. Mide hastalıkları ya da bağırsaklarda oluşabilecek sorunlar değişik tedavi yolları gerektirirken, farkında olmadığımız alışkanlıkları bıraktığımız anda iyileşme gösterebilirler. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de mide bağırsak sistemi problemi yaşayan yüzlerce kişi bulunmaktadır.
Strese bağlı ağrıların varlığının yanı sıra beslenme alışkanlıklarına göre de değişen mide bağırsak problemleri dikkatle incelenmesi gereken ve sürekli ihmal edilen hastalıkların başında gelir. Hastalığın teşhisinin yapılabilmesi için ayrıntılı özgeçmişin varlığının olması gerekir. Ne tür beslenme alışkanlığına sahip olduğu ve ailevi olarak mide bağırsak hastalığına bir yatkınlık olup olmadığının bilinmesi gerekir. Tüm bu veriler ciddi bir hastalığın varlığının olup olmadığı hakkında hekime bilgi verecektir.
Birçok insan, zaman zaman mide problemlerinden şikâyetçi olurlar. Ancak yapılan araştırmalar basit mide-bağırsak sıkıntılarının bizden kaynaklanan basit hatalar olduğunu ortaya koyuyorlar. Midede ekşime, yanma hissi, bulantı hissi, sürekli susama, bağırsak bozuklukları, ağız kokuları, mide spazmları, karın ağrıları sindirim sistemi hastalıklarında ve mide bağırsak sistemi problemlerinde sık karşılaşılan belirtilerdir. Ancak bu belirtilere beslenme alışkanlığımız da neden olabilir.
Sindirim, öncelikle ağızda başlar. Tükürük salgımızda bulunan enzimler ve besinleri öğütmek için kullandığımız dişlerimiz de sindirim sisteminin en iyi parçalarıdır. Ağızdan alınan besinler, ağız salgısı ve dişler yardımıyla küçük parçalara ayrılırlar ve bir miktar hava ile birlikte mideye doğru ilerlerler. Mide, sindirimin en önemli bölümlerinden biridir. İçeriğinde bulunan asidik salgısı ile besinlerin kolay parçalanmasını sağlar. Ufak parçalara ayrılan bu besinler sindirime ince bağırsakta devam ederler. İnce bağırsağa geçen bu küçük besin parçaları ince bağırsağın iç duvarından kana karışmak için emilirler.
Vücut için gerekli olan kaloriler, mineraller ve vitaminler incebağırsakta emilir ve sindirim sisteminin en son parçası olan kalın bağırsağa, küçük kasılmalar sayesinde ilerlerler. Kalın bağırsağa ulaşan besinler artık içerisinde vücut için gerekli olan bütün maddeleri vermiş sadece posalardır. Kalın bağırsakta yaşayan bakterilerin beslenmesi bu posa iledir. Bu aşamadan sonra kalın bağırsak, posanın artık dışarı atılımının sağlandığı bölümdür. Kalın bağırsak da sindirimde önemli bir organdır ve besinlerin içerisinde bulunan su da buradan emilerek kana karışır. Tüm bu işlemler vücudumuzda saatler alır. Sebze ve meyvelerin sindirimi daha kolay olurken bir bifteğin sindirimi 8 saat sürmektedir. Sindirim sistemi ile ilgili olarak kişiler, en çok şişkinlik, gaz şikâyeti ve geğirme belirtileri ile hekime başvururlar.
Bu belirtiler bir hastalığın belirtisi olmadan nasıl oluşur ve nasıl önleyebiliriz?
Şişkinlikler ve Alışkanlıklarımız
Henüz tam olarak nedeni belli olmayan şişkinlikler genellikle kadınlarda daha sık karşılaşılan bir şikâyettir. Yapılan araştırmalarda, kadınların karın kaslarının, erkeklere oranla daha zayıf olması ve dolayısıyla mide-ince bağırsak ikilisinin düzenli çalışması için gerekli kasılmayı yerine getirmediği, bunun sonucu olarak da şişkinlik şikâyetlerinin erkeklere oranla daha fazla olduğu açıklanmıştır. Şişkinlik yapan diğer etkenler ise kullanılan ilaçların yan etkileri, enfeksiyon varlığı ve beslenme alışkanlıklarıdır. Özellikle gazlı içecekler şişkinliğe neden olabilirken, bazı durumlarda sebze ve meyveler de şişkinliğe neden olabilen besinler arasındadır.
Tüm bu alışkanlıklardan kaynaklanan şişkinliğin diğer bir nedeni de spastik kolon olarak isimlendirilen hastalıktır. Düzensiz bağırsak hareketleri ve sindirim sırasında bağırsağın işlevini yerine getirememesi sonucu ile karakterize olan bu hastalıkla son günlerde sıkça karşılaşılmaktadır. Hastalığın teşhisinde endoskopi (sindirim kanalı, mide ve ince bağırsağın bir kısmının ince uzun bir hortum ve ucunda mini kamera ile incelenmesi anlamına gelen bir tetkiktir.) ve kolonoskopi (Bağırsağın, makat yoluyla girilerek yine bir kateter ve kamera ayrıcalığı ile durumunun incelenmesi anlamına gelir) önemli yer tutar. Bunun yanında mide ve bağırsaklarda oluşan emilim bozuklukları da şişkinliğe neden olurlar. Şişkinlik oluştuğu anda kişiyi oldukça rahatsız etmesine rağmen önemli bir sağlık sorununa neden olmaz. Hızlı yemek yeme alışkanlığına sahip olmak, çok sıcak yada çok soğuk yemek tüketmek, tek tip beslenmek gibi alışkanlıklar da şişkinliğe neden olabilirler.
Rektal Gaz
Kalınbağırsağımızda yüzlerce bakteri yaşar. Bu bakterilerin bir kısmı bizim için gerekli olan canlılardır. Diğer kısmı ise sağlığımıza zarar vermezler. Özellikle gaz yapan bakteriler kalınbağırsakta atılmak üzere bekleyen posalar ile beslenirler. Genellikle şeker ve karbonhidratları severler. Bazı besinler, kalın bağırsakta sayıca orantılı yaşayan bakteri türlerinden bir kısmının çoğalmasına yardımcı olurlar. Sayısı artan bakteriler metan gazı ve hidrojen yayarak bağırsak gazlarına neden olurlar. Gaz problemi fazla olan insanların diyetlerinde karbonhidrat ve şeker miktarı azaltıldığında gaz şikâyetlerinin de azaldığı görülmüştür. Bağırsak gazına neden olan besinler arasında süt/süt ürünleri, kereviz, lahana, karnı bahar, havuç, kabak ve kayısı sayılabilir.
Geğirme
Geğirme, insanı rahatsız eden mide bağırsak problemlerinden biridir. Besinlerle yutulan hava kabarcıkları geğirmeye neden olurlar. Geğirmeyi azaltmak için dar ağızlı şişelerden sıvı içmek yerine bardak kullanmak, puro, sigara gibi alışkanlıkları bırakmak ve bunlara ek olarak çiklet, akide şekeri gibi sert yiyecekleri daha az tüketmek faydalı olacaktır. Yine gazlı içecekleri az tüketmek, soda ve benzeri sıvıların tüketimini azaltmak, besinleri iyice çiğnedikten sonra yutmak geğirme probleminizi azaltacaktır.
Bu tavsiyeler, genel bilgilerdir. Fakat unutmayınız ki, özel rahatsızlığınız için en iyi tavsiye, şikâyetlerinizi dinleyen ve sizi muayene eden doktorunuzun tavsiyesidir.